Sana bu mektubu, evimin balkonunda yazıyorum
Sağ elimi koyuyorum tam yüreğimin üstüne.
Çankaya yokuşunda söylediğimiz marşı duyuyorum
Ulu kayalar parçalanıyor beynimin bir yerinde
Bir yerinde demirden dağlar eriyor
Atlas yelkenli gemileri unutmuş bir kaç levent
Viski kokulu bulvarlarda yavaş yavaş ölüyor.
İstediğin o seccadeyi hemen gönderiyorum
Üstünde Kâbe resmi ve anamın duaları var
Ve bildiğin sebeplerden ben gelemiyorum.
Yine biliyorsun ki, sevmedim ülküden başkasını
Başı dumanlı dağları, dolunayı, ufukları
Bir de Çankaya yokuşunda rüzgâra tutulmuş saçlarını
Önce Allah, sonra genlerim şâhit.
Sevgimi üçbin yıl sonra doğacak torunuma yolluyorum
Trahomlu şairler doğruluyorlar masaların altından
Parmakları fâhişelerin karanlık Saçlarında
Benim kalemimden kan değil süt damlıyor
Geceler boyu böyle geleceği emziriyorum
Kahrolayım sevmedim ülküden başkasını
Bir de seni çok seviyorum.