Gönderi

"Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi, elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim. Çünkü biz gerçek dosttuk ve onun üzülmesini istemedim. Bir gün işlerim bozuldu ve onun fabrikasına gittim. Çalışmak için kendisinden iş istedim. Ama dostum bana iş vermedi. Çok üzüldüm, kırıldım ama yine de arkadaşıma kızmadım çünkü biz gerçek dosttuk.” Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı konuşmak için izin istedi. Mikrofonu eline aldı ve başladı konuşmaya: "Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı. İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi. Bunun için her zaman ona minnettarım. Bir gün çok sevdiği nişanlısının aynı zamanda başkalarıyla da birlikte olduğunu ve arkadaşımı aldattığını öğrendim. Dostumun bunu öğrenerek kahrolmasına gönlüm razı olmadı. Bu nedenle ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Ben de bu sayede arkadaşıma layık olmayan bu kadını defettim. İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi, ona iş vermedim. Çünkü çok sevdiğim arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım. İşsiz ve parasız olduğunu öğrendiğim arkadaşımı, bu durumdan kurtarmam gerektiğini biliyordum.Günün birinde karşılaştığı o yaşlı adam benim babamdı. Babam çok hastaydı ve ölmek üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın da benim annemdi. Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kız da benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesi için ben ikna ettim. Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz."
··
175 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.