1. Evrenin başlangıcındaki kritik madde yoğunluğu
biraz daha az olsaydı evrendeki tüm madde dağılırdı.
Eğer kritik madde yoğunluğu daha fazla olsaydı
bütün madde hemen kapanacaktı. Her iki durumda
da ne galaksiler, ne yıldızlar, ne dünyamız, ne de
canlılar oluşurdu.
2. Evrenin başlangıçtaki homojen yapısı da galaksilerin
oluşmasının bir şartıdır. Başlangıç homojenliğindeki
ufak bir azalma galaksilerin oluşmasına
izin vermeyecek ve tüm maddenin kara deliklere
dönüşmesi sonucunu doğuracaktı. O zaman da biz
var olamayacaktık.
3. Evrende entropi sürekli artmaktadır. Bu ise evrendeki
başlangıç anında çok düşük entropili bir başlangıcın
olması gerektiği anlamını taşır. Bu hassas
ayar olmasaydı evrendeki düzensizlik hayata olanak
tanımazdı.
4. Big Bang’den sonra açığa çıkan protonlar ile antiprotonlar
ve nötronlar ile anti nötronlar birbirini
yok eder. Canlılığın oluşabilmesi için proton sayısının
anti-protonlardan ve nötron sayısının anti nötronlardan
çok olması gerekiyordu ve öyle olmuştur.
5. Canlılığın varlığı galaksinin içinde belli koşulları
sağlayan Galaksi Yaşanılır Alanları’nın ortaya çıkmasına
bağlıdır ve bu alanlar oluşmuştur.
-Caner Taslaman, Allah'ın Varlığının 12 Delili s.90-91