Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bugün anlaşıldığı anlamıyla hayat ve hayatın varsayılan yaratıcılığı, iktidar ve şiddetin ortak pay­dasıdır; öyle ki şiddet, yaratıcılık gerekçesine dayanılarak haklılaştırılır. Bu konularda, özellikle ayaklanmalar konu­ sunda bugün yürütülen tartışmalarda yaygınlıkla karşımıza çıkan organik eğretilemeler (örneğin ayaklanmanın belirti olarak ortaya çıktığı "hasta toplum" nosyonu, ateşin hasta­lık belirtisi olması gibi) sonuçta şiddete açılır. Bu yüzden "kanun ve nizam"ı tesis etmek için şiddete dayalı yöntem­ler önerenlerle şiddet dışı yöntemler önerenler arasındaki tartışma, hastalarının ameliyatla tedavi edilmesini savunan­lara karşılık ilaçla tedaviyi savunan doktorlar arasındaki tartışmalara dönmektedir giderek. Hastanın ne kadar hasta olduğu varsayılırsa, cerrahın son sözü söylemesi olasılığı o kadar artacaktır. Dahası, siyasal terimler yerine biyolojik te­rimlerle konuşmayı sürdürdükçe, şiddeti yüceltenler, inkar edilmesi mümkün olmayan şu gerçeği yüzümüze çarpacak­ lardır: Doğanın hanedanlığında yıkım ve yaratış, doğal sü­recin iki yanından ibarettir; öyle ki kolektif şiddet eylemi, içkin cazibesinden bütünüyle ayrı olarak, insanlığın kolek­tif yaşamı için doğal bir önkoşul gibi görünebilir; tıpkı hay­vanlar aleminde türün idamesi için mücadelenin ve yaşa­mın sürmesi için şiddetli ölümlerin doğal önkoşullar olma­sı gibi...
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.