Gönderi

faşizmin ana hatları:
Tüm muhafazakar ideolojilerde olduğu gibi, faşist 'ideoloji'nin de en temel noktası, tarihsel olarak var olmuş ve dolayısıyla değiştirilebilir toplumsal koşulların 'doğal' ve değiştirilemez olduğuna ilişkin savıdır. Aklın ve onun 'talep'lerinin karşısına, kan ve toprak gibi natüralist-irrasyonel güçler konumlandırılmaktadır. Halk ve halkın birliği, aile ve özel mülkiyet, otorite ve hayatta kalma mücadelesi: Tüm bu kategoriler, bu ideolojiler için insanların koşulsuzca kabul etmeleri gereken 'ebedi' değerlerdir. Toplumsal koşulların değiştirilebilirliğini ve değiştirilme gerekliliğini savunan sol ideoloji ise, bu bağlamda, en iyi ihtimalle 'ara bozucu', en kötü ihtimalle ise 'kendi ırkına mugayir', dolayısıyla yok edilmesi gereken bir 'virüs' olarak değerlendirilir. Faşizmin toplumu (komünistler, Yahudiler, engelliler ve aslında tüm muhalif grup ve bireyler gibi 'virüs'ler tarafından tehdit edilen) bir vücuda benzetmesi, geleneksel muhafazakarlığın organik toplum anlayışını birkaç adım daha ileri götürür -tüm muhafazakar nosyonları birkaç adım ileri götürdüğü gibi. Böylece faşist 'ideoloji', geleneksel muhafazakarlığın cemaat ideolojisini ırkçı, güçlü devlet ideolojisini otoriter 'Führer', mülkiyet ideolojisini saldırgan bir anti-komünist, organik toplum ideolojisini dünyayı kötü-iyi/güçsüz-güçlüye ayıran bir günah keçisi ve dünyaya düzen ve ahlak getirme özlemini militarist bir söylem-pratiğe taşımaktaydı. Sosyolojik açıdan faşist 'ideoloji', ağırlıklı olarak kendini tehdit altında hisseden küçük burjuvaziye, onların arasında da özellikle küçük mülk sahiplerine yönelik bir söylem pratiğidir. Lider prensibi, otoriteye vurgu, milliyetçilik ve günah keçisi 'felsefe'si, bu kesime toplum içerisinde hiçbir zaman sahip olamadıkları özgüven duygusunu sağlamıştır. Faşizmin ('ideoloji'sinin bu bileşenlerine dayanan) şiddet pratiği, bireysel sefaletlerinin gerçek nedenlerini anlayamayan ve dolayısıyla çözüm arayışlarına giremeyen bu kesimin bireyleri için, onlara her zaman birilerinin üstünde olma 'garanti'sini vaat eder. Faşist 'ideoloji'nin bir başka niteliği de, muğlak olmasından kaynak￾lanmaktadır: Farklı toplumsal grupların bir araya getirilmesini mümkün kılan (ırk gibi) en kapsamlı, en genel konseptler kullanılmaktaydı. Böy￾lece karmaşık toplumsal dönüşümlerin, karmaşık toplumsal ilişkilerin, maddi dünyanın tüm derinliklerinin anlamlandırılması, birkaç basit formüle indirgenebiliyordu. Maddi dünyanın bütünlüğünün derinliklerini o maddi dünyanın iç dinamiklerine bakarak anlamak yerine, somut koşulların mistifikasyonu ve "manevileştirme"si söz konusudur. İşi 'karmaşıklaştıran' bir nokta ise, faşist hareketlerin başından itibaren anti-Marksist söylemin yanı sıra anti-kapitalist söylemi de kullanmalarıydı. Bu anti-kapitalist söylem, burjuva toplumunun analizi sonucunda değil daha ziyade (faşistlerce hiçbir zaman somut olarak tanımlanmamış, muğlakta bırakılmış) kapitalizm öncesi 'güzel' dönemlere ilişkin özlemleri kullanarak oluşturulmuştur. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra maddi ve manevi statü kaybına uğramış olan ve proleterleşmekten korkan küçük burjuvazi, bu tür söylemler sayesinde örgütlenebilmiştir. Küçük burjuvazinin mensuplarının (çok farklı sosyoekonomik statüye sahip toplumsal kesimlerden oluşmalarından, dolayısıyla da farklı farklı kısmi çıkarlara sahip olmalarından kaynaklan) heterojen yapısı, yönsüzlüğü, duruşsuzluğu ve geleceğe ilişkin teorik ufuksuzluğu faşistlerin işini kolaylaştırmıştır. Bu nokta, faşizm-sermaye ilişkisinin karmaşıklığına vurgu yapar: Militarist politikalar genel anlamda sermayeni lehineydi; yayılmacılık ve işgal, burjuva emperyalizmine içkin bir hedefsellik taşır. Faşist iktidarın işgale gitmesi, bu hedef elligi kapsar, ama aynı zamanda aşar. Buna göre, faşizmin asıl ve öncelikli işlevi; ekonomik süreci 'pürüzsüz', yani işçi sınıfının örgütlerini tasfiye ederek eşitlikçi taleplerinin arındırılmış şekliyle işletmek ve krizleri çözmekti. Bu bağlamda önemli olan, krizi, maliyetini geniş kitlelerin sırtlarına yıkarak çözmek olacaktı. Karlar ise, büyük şirketlere akıtılacaktı.
·
106 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.