Cinsellik/Irkçılık/siyasetKitabın yazılma amacı elbette kendi çapında siyaset yapmak. Gülünç olan şu ki kendilerini bir hayli gülünç düşürmüş olmaları.
Burada herkes madem görüşünü savunuyor, ben de görüşümü savunayım. Bakın ben burada hepinize saygı duyuyorum. Dinime, dilime, ırkıma karşı olan insanlara bile öyle kolay kolay kavgaya tutuşmadım. Gerek dahi duymadım. Şimdi sizinde bana saygı duymanızı istiyorum. Duymasanız da o da insanlığınızın derecesi işte.
Kitaba başlar başlamaz Kenan'ın bulanımlarıyla karşılaşıyorsunuz. Merakla okumaya başlıyorsunuz. Biz insanlar melankoliğe pek yatkınız, E kitapta melankolik olunca kendimizi kaptırıyoruz. Ardından siyaset devreye giriyor. Dönem, yönetim, muhalefet, parti vs eleştiriliyor. Katıldığınız bölümler, doğru bulduğunuz kısımlar olacaktır.
Daha sonra Kenanın başına yasak aşk geliyor. Günsel adında genç, kendisinden en az yirmi yaş küçük olduğu hanımla tutkulu bir aşk yaşıyor. Kenanın eşi olan Nermin utangaç, çekingen, namuslu, kocasına ve çocuğuna düşkün bir kadındır. Sorarım size böyle bir kadın olmak kötü mü? Değilse eğer neden aldatılıyor.
Hem bu ilişkiler ele alınırken hemde siyaset sürmekte.
Daha sonra karşımıza devrimciler çıkıyor. Günsel ve ağabeyi de devrimcidir. Sizce devrimci nedir?
Bana göre devrimci insan önce kendisi namuslu olur sonra namusuzlara baş kaldırır. Gülünç olan şu ki burada devrimciler de namusuz.
Kenan ve Günsel birbirinin arzularını doyururlar, tıpkı işçilerin hakkını yiyerek kendini doyuran yöneticiler gibi. A ama Günsel ve Kenan yöneticilere karşı, işçinin hakkını koruyor(!). Sen gel işçinin dinini yargıla ama hakkını koru, bu nasıl oluyor?
Yazar bize ne anlatmak istedi?
Elbette kendi isteklerini, düşüncelerini.
Haklı olduğunu taraflar var mı siyasette? Elbette var. Siyasi olarak düşündüğümüzde haklılık kısımları fazla ama işte anlatım çok önemli.
Sevgili feministler size sesleniyorum. Burada aldatılan çocuklu bir kadın var, buna neden olan ise devrimci(!) bir genç kız. Hangi kadını savunacaksınız?
Birinin ırkına, diline, dinine saydıranlar hak hukuk diyor yahu bundan daha çirkin bir şey mi var?! Merak edenler olursa kitabı okusunlar. Okurken taraf tutmadan, insanlığınızı da yanınızda bulundurarak okuyun.
Kenan ve Günsel kendilerinin bencil olduğunu belirtir. İyi hoş ama benciliklerine bile hayranlar. Bir insanın ne kadar alçalabileceğini bu kitapla anladım.
Bu kitabı okurken asla taraf tutmadım hatta Gülsen ve Kenan arasındaki ilişkiye üzüldüm ama okudukça bunun masumane bir ilişki olmadığını net bir şekilde gördüm.
Edebiyatımızda önemli yasak aşk kitapları oldu. Aşk-ı Memnu ve Eylül bunun en büyük örneği. Yazarlar eserlerinde bu yasak aşkı her yönüyle mükemmel işler. Burada ki yasak aşk ;güzel ve olması gerekiyormuş gibi okura sunar.
Ben aşkı yan konu yani daha çok sadece roman havası katsın diye eklenmiş sanıyordum ama meğer burada ise ilişkilere karşı eleştiriymiş. Kitaba göre, uzun süreli ilişkiler iyi değil, erkek kadını aldatır, kadın kocasını aldatır, cinselliğin her türü kötü değil yeter ki topluma göre ahlakça olmasın falan filan.
Kusura bakmayın ama herkes işine gelenin tarafını tutar. Benimde karşı olduğum şeyler var ama kimsenin dinine, diline, ırkına en azından karşı değilim.
Kendileri her namusuzluğu yapıp ama haktan, hukuktan, adaletten bahsetmeleri hiç hoş değil. Ahlak dince bir şey değil, namuslu olmak dince bir şey değil, şerefli olmak dince bir şey değil, erdemli olmak dince bir şey değil. Bunlar insanlıkla ilgilidir.
Kitabı herkese tavsiye etmem. İsteyen okusun.