Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kıyamet Saati: Nuh'un Gemisine 5 Kala;
"Dünya cehenneme gitmiş durumda -gitmekte değil- onu oraya itmekten de hepimiz sorumluyuz." #134716024 Günümüz çağının en büyük problemi kontrol edilemez insan nüfusudur, bu nüfusun yarattığı en büyük sorunlardan birisi ise milyarlarca insanın bu dünyayı arsızca sömürmesi, doymamasıdır, kısacası sorumsuz bir tüketimdir. Bu tüketimin doğal yaşama etkisi büyüktür, Trump gibi dangalakların anlamak istemediği ya da anlamaktan imtina ettiği şey bunun çözülemeyecek ölçüde ilerlemiş olması olabilir ya da gerçekten doğal yaşamın dünyayı sonsuza kadar besleyebileceği, bilim ve teknolojinin yarattığı doğal olmayan tüketim biçimlerinin de milyarlarca insana yeteceği düşüncesidir. Bu kitabı okumadan önce, Asimov’un Vakıf Serisini okudum, elbette kitabı okurken düşünmediğim şeyleri “Yer Açın! Yer Açın!” kitabını okurken düşünmeye başladım. Vakıf’ın temel konusu olan Galaktik İmparatorluğun uzun vadede çökme ihtimali ve bu olası çöküşün de ya onarılamaz hale geldiği için yavaşlatılmaya çalışılması, buna çalışırken de yeni bir dünyanın, yeni bir insanlığın var olmasının planlanmasıydı. Kısaca değindiğim bu konu elbette önemlidir, insanın anlam arayışını bir kenara bırakalım ve daha önceden Ay merakı son yıllarda Mars merakına dönüşmüş ve Mars’ta yaşam arayışı bilim dünyasının, özellikle bu konuda başı çeken Elon Musk’ın sürekli gündemde kalmasını sağlamıştır ve sağlamaktadır. Musk’ın esin kaynaklarından birisi de Asimov’un Vakıf Serisi olduğunu söylemek isterim. Kitap bizi şu açılış sayfasıyla karşılıyor; “-kurnaz Hollandalılar'ın saf Kızılderililer'den çaldığı, savaşçı İngilizler'in kanuna saygılı Hollandalılar'dan kaptığı, sonra da devrimci Amerikan bağımsızlıkçılarının artık barışçı olan İngilizler'den zorla aldığı şehir. Ağaçları yıllar önce yakıldı, tepeleri dümdüz edildi, güzelim göllerinin suyu çekilip içleri doldurulunca berrak pınarları yeraltında tıkandı kaldı, buz gibi sularını doğruca lağımlara boşaltır oldu. Şehir, üzerine kurulduğu adadan dokunaçlar uzatarak bir büyükşehir haline geldi; beş ilçesinden dördü, bir adanın yarısını yüz elli kilometre boyunca kaplayarak başka bir adayı içine aldı ve Hudson Nehri üzerinden yayılarak Kuzey Amerika anakarasına ulaştı. Beşinci ve asıl ilçe ise Manhattan: her tarafı suyla çevrili bir ilksel granit ve başkalaşmış kaya parçası; köprüler, tüneller, borular, kablolar ve vapurlardan oluşan ağının ortasında duran çelik ve taştan bir örümcek. Dışa doğru genişleyemeyen Manhattan yukarı doğru kıvrılmıştı, eski binaları yıkıp yerine yenilerini yapmak suretiyle kendi etiyle beslenerek, yükseğe, daha yükseğe tırmanıyor – ama bu tırmanışın sonu yok, çünkü burayı dolduran insanların da sonu yok. Dışarıdan hücum ediyorlar ve yerleşip bir aile kuruyorlar, onların çocukları da aile kuruyor, ta ki bu şehir dünya tarihinde hiçbir şehrin görmediği kadar bir nüfusa sahip olana dek. 1999 yılının bu sıcak ağustos günü New York Şehri'nde otuz beş milyon insan yaşıyor – birkaç bin kişi eksik veya fazla.” Bu kısmı okuduktan sonra, neyle karşılaşacağınızı üç aşağı, beş yukarı anlayabiliyorsunuz, kitabın İthaki Bilimkurgu Klasiklerinde olması, bu kitabın bilimkurgu öğesi taşıdığını düşünmenize neden olabilir lakin, daha yeni 70. kitabı çıkan bu serideki birçok kitabın bilimkurguya değil, daha çok distopya ve ütopya edebiyatına hizmet etmektedir, yazarların önceden ya da sonradan yazdığı bilimkurgu kitapları kendilerine referans olduğu için, Bilimkurgu olmayan bu tarz kitaplar da seriye dahil edilmektedir, bu kitapta bir “distopya” örneğidir, herhangi bir bilimkurgu öğesi taşımamaktadır. Kitabın ilk 60 sayfası karakterlerin çeşitli konularla anlatılmasıyla geçiyor, belirli bir olaya takılı kalmadan devam ediyor ve sonrasında merhaba, işte ben senin okumaya geldiğin kitabım diyor, daha yeni başlıyoruz, arkana yaslan, sana istediğini vereceğim diyor. Kitabın en önemli karakterleri “Sol” ve “Andy” olmakla birlikte “Shirly” ve “Peter” karakteri de oldukça farklılaştırıyor. Shirly bir kadının en boktan dünyada bile nasıl hayatta kalabileceğini göstermesi yönünden eklenmiş olabilir, keza okurken düşündüğümüz bu oluyor. Peter ise alt karakterlerden biri olmasına rağmen, yazarın ona verdiği az bölüme rağmen, sorgulama ve sorgulatma kısmını başarıyla yapıyor. Dünyanın çökmekte olduğunu ve yaşanılan yoksulluğu, yaşam standardının düşüklüğünü, kalabalık nüfusun kontrole alınması gerektiğini, sistemi, Amerikan siyasetini ve en önemlisi sorgulamayı yaparak okurun algısını açmaya çalışıyor. Kitabın anlatıldığı Amerika çökmüş vaziyette, su karneyle, elektrik sürekli kesiliyor, doğal yemekler bulunamıyor, alternatif gıdalar ile beslenmeye çalışılıyor, insanlar sokakta ölüyor, en önemlisi yaşlılara oldukça fazla saydırılıyor. Yaşlılar, pandemi döneminin en ele avuca sığmaz, en kural tanımaz insan türü olarak bizi şaşırtmıştı, unutmadınız değil mi? Benzer durum kitapta da anlatılıyor. Pandemi demişken… Covid 19 Salgını ile birlikte son 2 yılımız neredeyse oldukça farklı bir hal aldı, ölümler, yasaklar, karantinalar, siyasilerin acz içine düşmesi, 0,25 kuruşluk maskeleri bile dağıtamamış bir devlet, halkın sürekli yalan haberle kandırılması, virüsün nereden çıktığının belli olması bir kenara belli olsa dahi doğal mı, laboratuvar yoluyla mı üretildiği, şu ana kadar bulunan aşıların neye yarayıp yaramadığı gibi oldukça fazla katmanı olan bir durumla yüzleştik. 2020 lanet bir yıldı ve 2021 büyük umut olacaktı, en azından insanlar öyle düşünüyordu, tıpkı bu kitapta 1999’dan 2000’e geçme evresi gibi. Günümüzde sel, deprem, orman yangınları, salgınlar ve çeşitli olaylar doğal olarak dünyayı sarsmaya devam ediyor, onun dışında ise ülke ayırmadan bakarsak konuya, yolsuzluklar, siyasetçilerin entrikaları, halktan bilgi saklamalar, insana verilmeyen önem, eğitimin büyük oranda kötü olması, insanın yaşam alanının iyiye değil kötüye gitmesi, doğaldan çok suniye yönelmemiz, insanların tamamen tüketime yönelmesi ve bundan vazgeçmemesi, yozlaşmış insanların çoğalması, bilginin bilgisizlikten daha fazla prim yapması, sosyal medya, ülkemizde özellikle kadın cinayetleri, çocuk istismarcıları, gelirlerin uç noktalarda farklılaşması, açlık sınırındaki insanlar, iş bulamadığı için intihar edenler, tecavüze uğrayanlar, cinsel istismara uğrayanlar, dövülenler, hor görülenler, istenmeyenler, kutuplaşmalar ve niceleri bizi çöküşe götürmektedir. Doğal yaşam gün geçtikçe daha kötü bir hal alıyor, buzullar eriyor, hayvanların yaşam alanları daralıyor, vahşi yaşam denizde ve karada sınıra yaklaşıyor, hayvan türleri tükenmekle yüz yüze geliyor lakin insan türü bir türlü tükenmiyor ve çoğalıyor, çoğalıyor ve çoğalıyor, sonsuz bir şekilde ürüyor insanlar, bunun sonucu ise dünya kaldıramayacağı bir nüfus sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Mülteci konusuna girelim mi, girmeyelim o konu farklı bir kitaba kalsın… Kitap bir distopya örneği olarak karşımızda duruyor ve her dönemin okunacak kitapları arasında olmayı hak ediyor, tıpkı “1984” gibi, “Cesur Yeni Dünya” Gibi, “451 Fahrenhayt”, “Biz” ve niceleri gibi. Sol karakterinin sorgulamaları, özellikle kitabın sonuna doğru daha da fazlalaşıyor ve okumayı daha kıymetli hale getiriyor, kitabın kendi içinde okuru yormadan aşk ve dedektifçilik öğelerini de barındırıyor olması anlatılanı tek düzelikten çıkarıyor, ayrıca; olaylar bir polisin gözünden de anlatıldığı için hem kanunu uygulayananın hem de üzerinde uygulananın portresini çizebiliyoruz. Sonsuz mesai saatleri, sürekli baskı, polis 24 saat çalışır mottosu üzerine sağlıklı kalabilmenin ve kendisine zaman ayırabilmenin imkansızlığını gözler önüne seriyor. Böyle bir ortamda ise 2-3 saat uyumak bile lüks sayılıyor. İlk başta “ama dediğim”, 60’tan sonra çok beğendiğim bir kitap oldu, ilk 60 sayfanın bu yorumunu da 7 kitaplık Vakıf Serisi bittikten sonra farklı bir yazarı okumaya başlamama veriyorum. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum, tüketin tüketebildiğiniz sonra da tükenebildiğiniz kadar. 2006 Yılında, İngiliz Independent gazetesinde şu rakamlar yayınlanmış; * ABD nüfusu dünyanın yüzde 5’ini oluşturuyor. Ancak küresel enerji tüketiminin 23’ü, kağıt tüketiminin yüzde 28’i, et tüketiminin ise yüzde 15’i bu ülkede gerçekleşiyor. * Bir ABD’li yılda bin 682 metreküp su tüketiyor. Dünya ortalaması ise bir kişi için 633 metreküp. * Bir ABD’li günde 2.5 kiloluk çöp üretiyor. 1 kişi için dünya ortalaması 400 gram. * Dünyadaki motorlu araçların yüzde 37’si ABD’de. 24 milyonu aşırı benzin tüketen cipler olmak üzere toplam 204 milyon otomobil var. * Dünyada üretilen her 7 varil petrolün 1 varilini Amerikalı sürücüler harcıyor. * ABD’de kişi başına düşen enerji tüketimi 2001 rakamlarına göre 7 bin 921 kilo petrole eşit. Dünya ortalaması ise sadece bin 631 kilo. * Kişi başına düşen karbondiyoksit üretimi 19.8 ton. Dünya ortalaması 3.9 ton. * ABD’liler yılda 58 milyar adet hamburger tüketiyor. Bu tüm dünyadaki hamburger tüketiminden fazla. * 54 milyon obez bulunan ABD’de yılda 300 bin kişi obeziteye bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. * 2004 rakamlarına göre ABD’de kişi başına düşen yıllık gelir 39 bin 710 dolar; dünya ortalaması ise 8 bin 540 dolar. Bu rakamlar neyi anlatıyor derseniz, kitabın tam olarak anlatmak istediğini anlatıyor. "Dünyada daha fazlasına yer yok, insan yığınlarının ağırlığı altında çatlayıp parçalanacak(...)" #134688227
Yer Açın! Yer Açın!
Yer Açın! Yer Açın!Harry Harrison · İthaki Yayınları · 2021296 okunma
··
3.410 görüntüleme
Ebru Ince okurunun profil resmi
Öyleyse "Kahrolsun Ameriga! " :)) Aldım listeye 👍
Murat Ç okurunun profil resmi
Oooo Karanlıklar Kraliçesi gelmiş!!!! :) Ameriga başlı başına kahrolsun zaten. Al al, beğenirsin.
fazi okurunun profil resmi
Yorumu bekliyordum. Kitabın kapağını, adını ve arka kapak yazısını görünce aşağı yukarı ne olduğunu anlamıştım. Senden de incelemede okuduklarım kitaba olan fikirlerimi doğrular nitelikte. Yakın zamanda okuyacağım Murat, Asimov sonrası bir anda yeniden başka karakterlere dönüşün farklı olduğunu anlayabiliyorum bu arada. Çünkü sen tüm kitapları ara vermeden ve sadece onlara odaklanarak okudun. Bakalım ben ne düşüneceğim kitap hakkında. Okuduktan sonra zaten seni rahat bırakmam 😂
ÇAĞLA K okurunun profil resmi
İyice heveslendim okumaya... 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.