Gönderi

Anne, alış verişten yeni gelmiş yorgunluktan bitap düşmüş bir vaziyette eşyaları mutfağa taşıyordu. O sırada, sekiz yaşındaki oğlu, küçük kardeşinin neler yaptığını anlatmayı sabırsızlıkla bekliyordu. "Anne, ben dışarıda oynarken, babam da telefonla konuşurken, kardeşim renkli kalemlerini aldı ve duvara yazı yazdı! Hem de yeni duvar kâğıdı kaplattığınız çalışma odasının duvarına!" Anne sinirle yüzünü buruşturdu ve haykırdı: "Nerede kardeşin? Hemen çağır onu!" Elindeki son eşyaları da tezgaha koyduktan sonra, minik çocuğun her zaman saklandığı dolaba yöneldi. Küçük oğlunu, kızgınlık anında olduğu gibi, iki ismiyle birlikte çağırdı. Çocuk korkuyla titredi. Başına gelecekleri çok iyi biliyordu. Annesi, yaklaşık on dakika, duvar kâğıtlarının ne kadar pahalı olduğunu, o kâğıtları almak için ne kadar çalışmak gerektiğini anlattı. Dakikalar geçiyor, ama kadının sesindeki öfke ve kızgınlık dinmiyordu. Yaptığının ne kadar sorumsuzca ve yaramazca olduğunu tekrarladı durdu. Öfkesi azalacağı yerde artıyordu. Sonra çalışma odasına girdiğinde duvara baktı gözleri yaşla doluverdi. Duvarda okuduğu yazı kalbini delip geçmişti. "Annemi çok seviyorum!" diyordu yazı ve kocaman bir kalbin ortasına yazılmıştı. Kadın duvar kâğıdını ne değiştirdi ne de yazıyı sildi. Bulduğu boş bir resim çerçevesini yazının üzerine koydu. Odaya her girdiğinde bu yazıyı okumak için durdu ve yavrusunun sevgisini bütün sıcaklığıyla kalbinde hissetti.
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.