Evet, benim iyi yürekli okurlarım, insanın sefil hallerinin gözler önünde serilmesini hiç istemezsiniz siz. ''Canım ne yapalım biz onları?'' dersiniz. ''Biz bilmiyor muyuz sanki hayatta ne bayağılıklar, aptallıklar olduğunu? Sen olmadan da çevremizin nice iç karartıcı şeylerle dolu olduğunu görüp duruyoruz! Sen bize ruhumuzu okşayacak, güzel, çekici bir şeyler göster Tanrı aşkına! Göster ki sıkıntılarımızı unutalım'' Tıpkı kâhyasına sıkışan çiftlik sahibi gibi: ''Ne diye çiftlikte işlerin berbat olduğunu söyleyip duruyorsun bana? Ben bunu sensiz de biliyorum. Başka söz bilmez misin sen? Bana benim unutmak istediklerimi, hatırlatıyorsun! Ben bu açıkladığın şeyleri bilmediğim zaman mutluyum!''