Aykut Barış ÇELİK: "Muâşaka": Muâşaka Çayımı, ekmeğimi hazırladım Saksıda yetiştirdiğim umutlar kokusunu verirken Kaleme hararet geldi yazadurdum Çok heyecanlıydı bahar düşmüş sokaklarda Telâşlı bir çocuk edasıyla heyecanlıydı kelimeler Masada sıcak 2 simit hazır Düşlerim karşımda hayalin menemen hazırlıyor Çok heyecanlıydın bugün kalbimde Hayırdır ne oldu gülen gözlerinde? Öyle...

Muâşaka

Çayımı, ekmeğimi hazırladım Saksıda yetiştirdiğim umutlar kokusunu verirken Kaleme hararet geldi yazadurdum Çok heyecanlıydı bahar düşmüş sokaklarda Telâşlı bir çocuk edasıyla heyecanlıydı kelimeler Masada sıcak 2 simit hazır Düşlerim karşımda hayalin menemen hazırlıyor Çok heyecanlıydın bugün kalbimde Hayırdır ne oldu gülen gözlerinde? Öyle tatlısın ki doyamadım sevdikçe Memlekette çöl sıcakları var Caddeler bayram ertesi havasında Bakkaldan meyveli buz alıp yalayan çocukları görüyorsun Ellerimiz terlemiş ama komşular bizi kıskanıyor Yanakların keyfe keder 5 çayında ısırmalık mübarek Unuttun galiba neydi rüyanda ki hüma? Heyecanla anlından terler akmıştı Anlatırken kalbin baş koydu ikimizin sevdasına Seni öyle âşkla izledim ki Senin o ağzına kurban olurum gamzene gömerler... Fotoğrafını öpe öpe müptezel ettim dudaklarımı Geldin ya filan günü yamacıma gün doğduğunda Gözlerinde bahçıvanım kulaklarında mahalle sohbeti Filan günü akşama doğru sağ selametken bayıldım sana Korktum yokluğunda, coştum varlığında, kondum memleket dudaklarına... Bugün geçmişim hüzünlerimi haraç aldı Üzerine dinlenmeden geleceğin temennisiyle beni dövdü Yorgun, bitap düştüm yeryüzünde Anadolu havası Bulutlar sinene doğru gidiyor Ben bir göçmen kuşum göğsünde sakındır beni Kulağımda seni çizdim sokak aralarına Çalınan türküler, şarkılar oralarda söylendi Bu kalbimde ki felâket kıyamete döndü Benim mahallemde martılar senin sokağından haber getirdiler Oturup kedilerle, köpeklerle hayranlıkla senden haber bekledik... Yumdum gözümü cennet vardı Sahillerinde ne çok öpüştük seninle Şöyle bir kafamızı kaldırdığımızda istemediğimiz kadar nimetler vardı Sağımız, solumuz, önümüz, arkamız garam Vay dünyalar güzeli kadının şirince, nazlı ceylânı Cebrail sana yazılan şiirleri yığdı bulutlara Millet gün doğdu zannetti de bu belli ki sen Kuşların ötüşlerinde bir sarhoş haller vardı Sordum senin o güzel endamında bayramlar varmış O esnada gökyüzünden sevdalık yağmurlar savruldu.. Ben diyorum " bu beden benimse ben buralıyım" Rüzgâr şilleyi yapıştırır öfkeyle Sarsıldım, kendime geldim ne bu sersemlik böyle? Benim vatanım o iki dudak arasıysa Bomboş konuşup şuurumu mu kaybettim tövbe estağfurullah... Otur beni dinle benim kalbimi çalan Kalbinin bir yanına koydun göçtün gittin âşk âlemine Seni sordum sokaklara, kedilere, kuşlara Munis bir ağaç dalları ve sen deryadil Hep benim ol benden göçme... Aykut Barış Çelik

115 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aykut Barış ÇELİK