Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
Başlamadan önce gündüz vassaf’ın bir cümlesini bırakmak istiyorum buraya “birbirimize elimizi uzatacak yerde haplara uzanıyoruz...” İnsanın acısını insan alır (MI)?! Koskocaman bir deyimin soruya dönüşümü. Kitap boyunca cevaplandırmaya çalıştım doğan soruyu. Kitap ismi öyle soruya dönüşmeye hazırdı ki, soruya hazır olduğu kadar cevaplandırmaya hazır değildi oysa, hele ki günümüz insan anlayışı ile. İnsan ilişkileri öylesine yıpranmış durumdaki ne onarılacak durumda nede onarılası var. Bir sosyal varlık olan insan, sosyalliğinin dışında her şey olabilecek formasyona kavuşmuş durumda. Yazar bu konuya modern-çağdaş insan/toplum olarak değerlendirip şöyle ifade etmekte; düşleri, özlemleri, duyguları, tinsel ve tensel istekleri olan bir birey olarak kamusal ahlakın ve dinsel otoritenin baskı ve saldırısı altındadır. İnsanın, hele de çağdaş insanın günlük faaliyetlerinin temelinde çıkar ve yarar yatar. Bu etkinliklerde haz ve hoşlanma doğrudan doğruya bize sağladığı pratik yarara göre ölçülür. Tüm bunları topluca düşününce, çağdaş insanın bir kaçış insanı olduğunu ya da olması gerektiğini söylemek abartılı olmasa gerek: ya geriye, geçmişe doğru bir özlem; ya bilinmez bir gelecek düşüne ve umuduna tutunma çırpınışı…. Oldukça düşündürücü, düşüncelere iten bir çok bireysel toplumsal sancılara parmak basan yazar burada modern insanın gelmiş olduğu noktayı “kısaca” ifade etmekte. Bu ifadeler öylesine derin ki üzerine ayrı ayrı makaleler yazılacak tartışmalar yapılacak düzeyde… ama gelin görün ki ne kadar tartışılır düşünülürse varılacak yegane nokta insanlığın yozlaştığı bir çağda yaşadığımız gerçeğini değiştirmez. Hangi coğrafyaya bakarsak bakalım toplumsal psikolojinin bozulduğunu görüyoruz. Gerek siyasal sosyal politikalar olsun gerekse de ekonomik eğitimsel disiplinlerin bataklığa girdiğini görebiliyoruz bunun gelişmiş ülkeleri ya da gelişecek olan ülkeler olarak değerlendirilmesi de olanaksızdır kanımca. Tek çatı olarak insanı değerlendirmekten başka yol olmamalı ki iyileşebilme olasılığı olabilsin toplumların bireylerin-pek mümkün olmamakla birlikte mümkünlülüğü yaratma umudu!!- . Gelelim koskocaman sorumuzun cevaplandırmasına: insanın acısını insan ALAMAZ. Düşüncesindeyim. Niye neden. İnsan acıları günümüz yıpranan duyguların sahteliği içerisinde acı denemeyecek hatta komik trajedi durumundadır. Bir nevi kazılan kuyuya düşme gibi. Bugün yaşanılan tüm acıların yaratımı bir diğer insandan kaynaklanır. Bir başka diğer insan acısını alma potansiyeli olmadığı gibi hele ki günü birlik saçma samimiyetlerin olduğu insan ilişkileri içerisinde bir diğer insanın acısını almak en hafif tabirle gülünçlüktür. Hepimiz gülünç durumdayız. Her birimizin ilişkileri çıkar odaklılığı içerisinde. Kardeşten arkadaşa, evliliklerden doğan eşliliklere, ebeveynliklerin evlat ilişkilerine, dostluklardan akraba ilişkilerine,- bir tık daha- kuldan yaratana kadar tüm ilişkiler çıkar pisliği kokar. Menfaatlerle donatılmış koca toplumlar içerisinde birey zaten çıkarsızlıktan başka çaresi kalmamıştır. İş hayatından özel hayata kadar yansımalarını görebiliyoruz pratik yaşantılarımızda.. işte yazarımız bu noktada sanat ve sanatçıyı ve de tarih bilincini kurtuluş olarak gösteriyor. Yani bir anlamda yalınlığı, duruluğu hedefe almamızla doğar ancak çıkarsız ilişkiler. Tabi bu gerçekleşir mi bilemeyiz!! Çehov’un da dediği gibi; “gerçek bir yaşam olmayınca yerini düşler alır” düşler…düşüşler. Gelelim teknik konuya : kitap bir tür derleme. Dolu dolu oldukça zengin bir cümleler dizimi. Denemelerin incisi diyebilirim. 90’larda günümüze halen kalemindeki yazımların kudretini görebiliyoruz kelimelerin hecelerinde akarken gözlerimiz. Kısa bir eleştiri: şair ve şiirlere takıntılı bir abimiz yazar bu konuda sıkabilir şiir sevmeyenleri. Şiir sevmeyenlerden değilim ama tamaaam anladık şiir şair sanat güzel şey.. Bu arada
Razmuhi
Razmuhi
hanıma müteşekkirim yazarla tanışmama vesile olduğuna. Ve en sevdiğim alıntı yı bırakarak noktalıyalım: Ayrılık ne biliyor musun!?... .... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık...
İnsanın Acısını İnsan Alır
İnsanın Acısını İnsan AlırŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201810,3bin okunma
·
277 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.