Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1062 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Kırk üç gün gibi oldukça uzun bir zaman diliminde okudum Anna Karanina'yı ve oturup hakkında bir şeyler yazma konusunda da ciddi tereddütlerim var. Nerdeyse külliyatını hatmetmiş olmama rağmen Kont beni her seferinde ısrarla şaşırtmaya devam ediyor. Sürprizlerle dolu bir adam değil elbette kendisi, öylesine sıradan ve bu sıradanlığı ile sıradışı ve aynı zamanda derin çok derin, bu derinlik insanı hem içine çekiyor hem de ürkütüyor. Anna Karanina bir aşk romanı izlenimi verse de katiyen bir aşk romanı değil. Kadın erkek ilişkileri ve evlilikler üzerine muazzam değerlendirmeler ve ancak bir ilişki uzmanı tarafından yapılabilecek durum tespitleri, tümüyle tarafsız ve objektif bir bakış açısıyla yaklaşılmış insan kusurları ki Kont gibi ahlakçı ve erdemler üzerine keskin savunuları olan birinin bu yaklaşımı insanda takdir uyandırmakla beraber biraz şaşkınlığa da sebep oluyor. 1870'li yılların Rusya'sının sosyo-kültürel yapısını, siyasetini ve toprak yasalarını, serflikleri, kadınların toplum içindeki hak ve durumları hakkında da fikir ve görüş sahibi olmanızı sağlayacak, Ekim Devrimi öncesi Rusya'sını net bir şekilde kafanızda canlandıracaktır. Kitabın ana karakterleri Anna Karanina, onun eşi Aleksey Aleksandroviç Karenin, Anna'nın kardeşi Stepan Arkadyiç, Stepan Arkadyiç'in eşi Dolli, Dolli' nin kız kardeşi Kiti, Kiti'nin aşkı ama daha sonra Anna'nın büyük aşığı ve aşkı olacak olan Vronskiy ve Kiti'ye aşık Levin. Kitabı okuyan ve Tolstoy'u az biraz tanıyan birinin de kolaylıkla farkedebileceği üzre Levin otobiyografik bir karakterdir. Tolstoy Levin ile kendi fikirlerini konuşturmuş düğündeki gömlek mevzuna kadar hayatından kesitler koymuştur. Levin Kiti'yi büyük bir sadakatle ve sabırla sever. Sabrının mükafatını da alır elbette. Kiti ve Levin ilişkisinde aşkta gurur olmalı mıdır olmazsa ne olur sorusunun cevabını alırız bir şekilde. Kiti ve ablaları iyi bir eş ve anne olmak için özenle yetiştirilmişlerdir ve tabiatlarına uygun bir yaşam sürerler. Stepan ve Dolli' nin evliliği bir dolu problemlerle sürer gider, pek çok toplumda pek çok ailede olduğu gibi ölmüş bir evliliğin başını beklerler. Toplum ve din baskısı insanları buna mecbur eder. Anna ve Aleksey çok da problemli olmayan ama içinde tutku ve heyecan da bulunmayan bir evlilikle sakin hayatlarına devam ederken Anna'nın Vronskiy'de bulduğu ve aklını başından alan tutkunun kurbanı olmuştur. Fabianus " Tutkulara karşı zeka ile değil, kaba güçle savaşmamız gerekir ve savaş saflarını önemsiz yaralanmalarla değil, saldırıyla dağıtmak gerekir" derken hiç de haksız sayılmazdı. Tolstoy Anna'yı hiç suçlamaz toplumun ona bakışını anlatırken bile oldukça özenlidir, insan ona içten içe hak verdiği hissine dahi kapılabilir ancak Anna'nın ölümü Vronkskiy'in atının ölümünden dahi daha sıradan bir paragrafla kapatılır, Anna mutsuz, depresif, kibrinin ve başına buyrukluğunun kurbanı olarak orada her şeyin başladığı noktada öylece çıkar hikayeden. Tolstoy, o ahlakçı kimliğiyle "ben bir şey demem Tanrı alır intikamını" demeye getirir esasen. Peki Anna'yı bu yanlışa sürükleyen şey şehveti miydi? Asla değil...Sevgisizlik insana her şeyi yaptırır. Kendisinden genç, güzel ve oldukça da dişil bir kadına sahip olan Aleksey onu istediği biçimde sevmediğinden oldu her şey. Peki Aleksey Anna'yı sevmiyor muydu? Elbette seviyordu ama bildiği şekilde. Hayatını aile yoksunluğuyla kurmuş olan Aleksey bir kadın nasıl sevilir bilmiyordu, hayatının merkezinde güç vardı aşk değil. Anne-babasız büyüyerek ve hayatını tırnaklarıyla kazıyarak güce odaklanmıştı, hem birinin seni, senin istediğin biçimde sevmemesi seni sevmediği anlamına gelmez. Peki Vronskiy... Bence bir kadının aşık olabileceği ya da şöyle söyliyim her şeye rağmen aşkını seçebileceği bir adam. Ben Vronskiy' i takdir etmiyorum elbette ama Anna'ya hak veriyorum. Bu hikayede asıl mağdur olanın Vronskiy olduğu kanatindeyim. Hem intiharlar kendini değil başkalarını cezalandırmak için yapılır. Anna da kendini değil onu cezalandırdı ki bütün amacı da buydu zaten. İnsan kitabı okurken Levin ve Vronskiy' i karşılaştırmadan edemiyor, ben Levin gibi birine zerre tahammül edemezdim sanırım tüm risklerine rağmen tercihim Vronskiy'den yana olurdu... Tolstoy'un yarattığı karakterler ve onların ailelerine ( bunu satır aralarına özenle sıkıştırmıştır) baktığımızda armut dibine düşer demeye de getirir bir nebze. Başlamaya, okumaya kıyamadığım, başlayınca bitirmek istemediğim, bitince üstüne düşünmekten hiç sıkılmadığım bir eser Anna Karanina...Ve hangi roman kahramına aşık olurdunuz sorusuna vereceğim tek cevap Vronskiy'dir bundan sonra ;)
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,3bin okunma
··
2 artı 1'leme
·
44,3bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
presizpost okurunun profil resmi
Levin'lerin hiç şansı yok mu :) Harika bir inceleme, çok beğendim.
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Levin sürekli kararsız pek çok konuda, can sıkıcı derecede güvensiz, sabit fikirli olsun demiyorum elbette lakin insanın bir duruşu olur bi hayata bakışı, o bir yabani, yabanıl insanlarla daha mutlu, nasıl bir hayat sürerse sürsün özü hep ilkellikten yana.
Ümmühan Bulut okurunun profil resmi
Vronsky bana göre sevgi açlığını fark eden avcı gibi. (200.sayfadayım)
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Öncelikle keyifli okumalar. İnsan sevgi açlığını giderecekse de böyle biriyle gidersin dedim ben, Anna uğruna saçmalamak için en azından değecek birini seçmiş gibi ne dersin ;) çünkü sevgi açlığı insanı zıvanadan çıkartıp absürt durumlar içine sokabilir.
F.D okurunun profil resmi
Kitabı okumadan önce denk gelip bir heyecanla kitabı okumaya başlamama sebep olan inceleme ❤️
Birkül okurunun profil resmi
Tam yarım bıraktığımı işaretlemek için gelmiştim kitaba ki; incelememiz gördüm ve kendimden utandım 🙈 siz 1000 sayfalık kitabı kırk üç günde okumuşsunuz ben ise o surede 328 sayfayı okuyamamışım çok sevilmiş niye bu kadar sıkıcı geldi bana ki :/
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Belki senin için zamanı uygun değildir. Bana da oluyor bazı kitaplarda. Ben Anna Karanina' da hikayeden çok ilişki analizlerine hayran kaldım, laf aramızda kafamız da uyar biraz Kont Hazretleriyle ;))
2 sonraki yanıtı göster
Ayhan KARATAŞ okurunun profil resmi
Elinize sağlık çok güzel bir inceleme olmuş. "Sevgisizlik insana her şeyi yaptırır."
Zehra Mutlu okurunun profil resmi
Ne kadar güzel bir inceleme olmuş ellerinize sağlık 💜
Gül okurunun profil resmi
Ele alış şekliniz çok güzeldi. Kapsayıcı şekilde yazmanızı çok beğendim. İnceleme💯
PYER LEW okurunun profil resmi
Ben de Anna yı suçlamıyorum ama Vronsiki nin Kiti ye kırk yılda düzelmiyecek bir psikoloji verdiği için Ondan biraz soğudum
hank chinaski okurunun profil resmi
Hocam bu ne güzel bir kitap yorumu olmuş.Elinize sağlık. yarıyı geçtim kitapta.Bence Voronski genel olarak biraz bencil davrandı
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.