George Orwell’in yaklaşık üç yıl önce okumuş olduğum Hayvan Çiftliği eserini tekrar İngilizce versiyonundan okumak istedim. Yıllar düşüncelerimizi, düşünme tarzımızı çok değiştiriyor. Aynı eserleri birkaç yıl sonra okumayı çok seviyorum. Kitabın genelinde ne olduğundan, ne yaşandığından uzun uzadıya bahsetmeyeceğim. Bilmeyen yoktur zaten. İnsanların işletmekte olduğu bir çiftliği, hayvanlar isyan ederek devralıyor ve kendi kendilerine domuzların önderliğine yaşamaya başlıyorlar. İnsanlardan bağımsız, kendileri üretip kendileri yiyeceklerinden, konforlu bir hayat süreceklerini, daha az çalışacaklarını umut ederek ve kendilerine göre 7 kural belirleyerek çiftlikte bağımsız bir şekilde yaşıyorlar. Zaman geçtikçe ve domuzların otoritesi değiştikçe 7 kural da değişiyor ve kaçınılmaz sona sürükleniyor bütün hayvanlar. Bu sefer okuduğumda en çok dikkatimi çeken şey kitaptaki neredeyse her hayvanın ülkenin belli bir vatandaş tipini temsil ettiği. Bazı insanların şahlanan ekonomimize (!) ve gelişen ülkemize verdikleri tepkiler ile kitaptaki hayvanların da otoriteye verdikleri tepkileri eşleştirmek çok mümkün. Örneğin domuzlar 7 kuralı hayvanlara fark ettirmeden tek tek değiştirmeye başladığında – tıpkı ülkemizde bizlere fark ettirmeden çeşitli uygulamalar yapılması gibi – hayvanlardan bazısı domuzların – otoritenin - her zaman haklı olduğunu söylüyor; kimi hayvanlar, insanların emirleri altında yaşadıkları zamanlardan daha iyi bir hayat sürdüklerini savunuyor – yorum yapmıyorum bu konuda, bazı şeyler kendi kendini anlatıyor -; kimisi kendi yemeği önüne koyulduğu sürece yapılan değişiklikleri, farkında olmadan dayatılan özgürlük kısıtlamalarını ve halk ile otorite arasında gittikçe artan uçurumu umursamıyor – “ben hep 50 tllik benzin alıyorum zaten” -. Zaman geçtikçe ve diğer hayvanlar otoriteden korkup sorgulamayı, öğrenmeyi – okuma/yazma öğrenmeyi reddediyorlar örneğin, tıpkı ülkemizde kitap okumayı gereksiz görenler gibi -, düşünmeyi reddettikçe başlangıçta ‘otorite’ tarafından belirlenen 7 kural, tekrar otorite tarafından tek kurala indiriliyor; “All animals are equal but some animals are more equal than others.” “Tüm hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar ötekilerden daha eşittir.” Bu cümleyi her yere yazmak istiyorum. Görebildiğim, ulaşabildiğim her yere. İnsanlar sorgulamalı, düşünmeli, hiçbir şeyi olduğu gibi kabul etmemeli ve otoritenin de her zaman haklı olmadığını bilmeli. Bunun için her zaman okumalı, bilinçlenmeliyiz. Orwell okuyun, Shakespeare okuyun, Camus okuyun, Sabahattin Ali okuyun. Okuyun. Herkese iyi okumalar, kitapla kalın!

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020249bin okunma

·

101 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gregor SAMSA