Yerde bir toprak sedirin üstüne çöktüğünüz zaman, bu insanlar, size yanık bir toprak kap içinde ekşi ayranlarını sunarlarken nazik görünmek isterler. Çocuklar, kadınlar, erkekler etrafımızı alırlar. Onlara baktığınız zaman, henüz yenice olan elbisenizden, henüz parçalanmamış ayakkabılarınızdan, hatta yüzünüzün taze, sıhhatli renginden utanırsınız.
(Bu bölümde Şevket Süreyya Aydemir, 1. Dünya Savaşı için Kafkasya cephesine doğru giderken Orta Anadolu 'da karşılaştığı Anadolu köylüsünün halinden bahsediyor.)