"İnsan canavardır!"
Canavar olan insanın, yaptığı canavarlıkları ve nasıl yaptığını anlamak için güzel bir eser.
Kitapta Zorba ve adını bilmediğimiz Patron karakteri var. Patron birinci şahıs anlatıcı. Zorba ile yaşadıklarını, konuştuklarını, gördüklerini anlatıyor. Kitabın en genel özeti bu olur herhalde. Zorba yaşlı ama öyle normal yaşlılardan değil. Hayatını dibine kadar yaşamış hatta dibine ekmek banmış biri. Ekmeği bitmiş dibini yalamış. Dili yanmış parmağıyla sıyırmış. Öyle dibine kadar yaşamış adam.
Zorba hiçbir şeyden korkmayan, hiçbir şeyi sevmeyen, umursamayan enteresan bir karakter. Adam her seferinde yaptığı kötülüklerden dem vururken aklım hala yapamadıklarımda diyor. Hayatı her anıyla yaşama taraftarı. Misal Zorba bir köyde köylüden kaçarken bir eve sığınıyor. Evin hanımı onu konuk ediyor hatta onu baya seviyor. Bir daha gel diyor. Zorba tamam diyor. Ertesi gün gidiyor köye. Sonra köyü yakıyor. Herhalde kadında yangında yanmıştır diyor. Böyle bir karakter işte Zorba.
Patron ise tam bir kitap aşığı. Yazarda. Tam bizim kafada anlayacağınız. Zorba ise kitaplara laf atıyor. Ki bu baya düşünceye iter bizi. Sorduğu sorularla bu kitap aşığı abimizi bile çelişkiye düşürüyor. Bu yüzden çok yoğun bir kitap okuma alışkanlığınız yoksa bu kitabı sakın okumayın yoksa hayatınızın geri kalanında okuyamazsınız.
Kitap sıkıcı. Açık net yani. Güzel kitaplar hep sıkıcı oluyor niyeyse. Yani sıkıcıyı neye göre diyorsun derseniz kitabın sürükleyiciliği ve merak unsuru derim. Ya ben okurken çok az heyecanlandım. Bir sonunda bir ortasında bir de 250. Sayfanın civarlarında. Onun dışında hiç ne olacak diye merak etmedim. Ama normal. Hayatta sıkıcıdır zaten. Her gün aynı. Gereksiz. Bitmiyor namussuz, Zorba'nın tabiriyle. Bu yüzden sıkıcı kitaplarda en iyileri oluyor. Hayatı anlatıyorlar çünkü. Hayat heyecanlı değilki onu anlatan kitaplar heyecanlı olsun. Alayı sıkıcı. Biz de sıkıcıyız.
Kitapta beğenmediğim bir yer oldu. Kadınları anlatış şekli. Yani detaya girmeyeceğim ama ne kadar kötü şey varsa kadına yüklenmiş. Kadını değersiz gösteren çok kitap okudum bu da onlardan birisi oldu ama bu kitaplarda anlatılan kadın unsuruna ben inanmıyorum. Ben size kadının ne olduğunu söyleyeyim:
"Ayağının altında cennet olan tek varlık"
Ben başka bir varlığa bu kadar kıymetli bir şey verildiğini görmedim. Belki bu anlatımı ben yanlış anlamışımdır ama ben okuduğumdan yola çıkarak yorum yapıyorum.
Genel olarak derin ve sıkıcı bir kitap. Çelik gibi sinirleri olan okurlara tavsiye edilir.
Keyifli okumalar...