Kendinizi gerçekleştirmek, başka bireylerin de bunu yapmasına imkan veren yöntemlerle başlatıldığında cinayeti, sömürüyü, işkenceyi, bencilliği vb ortadan kaldırır.
Beyazdişin gözünden tanrı-insanlar ve vahşi/evcil Dünya yanyana. Roman okuyacak yaşa geldiğimde okuduğumu hatırladığım ilk romandır aynı zamanda belki 30 yıl sonra tekrar okuyup tekrar hayran olmak çok farklı bir duygu.
Beyaz DişJack London · Koridor Yayıncılık · 201776bin okunma
Bahar Baltacı ile 119 kilometrelik Kapadokya Ultra maratonu boyunca koşmak gibiydi. Anlatımda 3 örgüyü birleştirmiş, bir tarafta kendi yada çevresinde ki insanların anıları, diğer tarafta günlük rutinlerimiz içinde bizler ve en sonda da ultra koşu. Bu üç başlık kitapta sıklıkla yer değiştirerek işleniyor. Akıcılığı sağlamada etkili bir yol
Hayattaki kilometreler sizin yaşlarınız, yaşadıklarınız, yaşattıklarınız, yaşamınız... Hayatınızı yaşamak için başlangıç ya da bitiş çizgisini beklemeyin, o çizgi sizsiniz. Kilometresiz değilsiniz ama kilometre sizsiniz...
Yalnızlık nedir biliyor musun? İnsanın anlatacak çok şeyi olması ama anlatacak ve anlayacak kimsesinin olmamasıdır. Boğazına kadar harfle doluyken, tek bir cümle bile seslendirememesidir.
Özgürsün dediler. O zaman "yaşasın özgürlük" dedim. Bu iki kelime yan yana söylenmez, yasaktır dediler. Haklısınız, yasaklar delinmez dedim. İşte şimdi özgürsün dediler.
Sayfa 17 - 10 ocak 1985'te trt yönetim kurulu radyo ve televizyonlarda 205 kelimenin kullanımının yasaklanmasını öngören raporu kabul edidli. Ve tabi ki bu kelimelerin en başında "özgürlük" geliyordu.Kitabı okudu
Ah ne çok şey unutuyoruz. Mesela yaşamayı. Yaşamak için çalışmıyor, çalışmak için yaşıyor, nefes almadan, etrafa bakmadan genel kabul görmüş hayat basamaklarını tırmanıyoruz ve adına yaşamak diyoruz.
Öncelikle belirtmem gerek ki harika bir akıcılıkta yazılmış bir edebi eser ile karşı karşıya kaldım. Sanırım bu kitabı best seller yapan ve benzerlerinden ayrıştırıp her koşu ile ilgilenen kişiye tavsiye edilmesini sağlayan en büyük sebep bu edebi yönü olsa gerek. Çünkü su gibi akan bir yapı ve kurguya sahip. Kitap hem bir mil koşucusunun Amerikan 1960 ile 1970 yılları arası yaşadığı zorlukları arka planda işlerken hem de ön planda müthiş bir irade ortaya koyup her ne olursa olsun koşmanın ilk sırada yer aldığı hayat tarzına odaklanıyor. Tabi soğuk savaş dönemi ile Güneyli Amerikan yobazlığını da işlemekten geri kalmıyor. Bir bütün olarak ele alındığında küçük küçük parçaları birleştirip böyle kapsamlı bir sonuca varmış olmak oldukça keyif verdiğini söyleyebilirim.
Dipnot: Karakterleri ve kurgusuyla Hollywood'dan çıkma bir filminin yapılması şaşırtıcı olmazdı. Belki yakında beyazperdeye de taşırlar.
KoşucuJohn L. Parker Jr. · Bilge Kültür Sanat · 201228 okunma