Ölürsem gökyüzüne gömsünler beni
Bulutlar kefenim olsun mavi sancak
Bir mısra olup buharlaşayım bedenimden
Bir damla şiir gibi düşeyim gökyüzünden.
Toprak kokusu gibi yağmurlu bir hazanda;
İçine çeksinler sevdalı yürekler şairi...
Ölürsem gökyüzüne gömsünler beni
Kuş sesleri ardından ezanlar yükselsin göğe
Kuşlar kanatlarıyla taşısınlar tabutumu
Ve kar sularıyla sulasınlar her perşembe
Sanmayın ki kibrimdendir bu arzum
Topraktan geldim, toprağa gideceğim bilirim
Ah! Tek arzum kavuşabilmek gökyüzüne
Sevdalısı olduğum gökyüzüne, derin maviye...
Ölürsem gökyüzüne gömsünler beni
Yeryüzünde kanadı kırık güvercin yavrusu
Bir tebessüm olarak kalsın yeryüzünde hatıram.
Sorarlarsa kavuştu desinler maşukuna,
Gökyüzünün şairi gökyüzüne yolcu
Ölürsem gökyüzüne gömsünler beni
Bulutlardan mezar taşıma yazsınlar:
Şairdi, şiir oldu...
Helen ÜCE - Batman Fen Lisesi