Gönderi

152 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Umutsuzluğun Doruklarında Cioran'ın ilk eseri. Yazar bu eseri henüz 22 yaşındayken kaleme alıyor. Yakalandığı uykusuzluk hâli neticesinde bu oldukça kötümser aynı ölçüde varoluşsal, en uzunu birkaç sayfa süren metinleri kaleme alıyor. Uykusuzluğu hakkında şu cümleleri kuruyor: "Uykusuzluk, cenneti bir işkence odasına dönüştürebilecek baş döndürücü bir bilinç açıklığıdır." Kaleme aldığı bu metinler içinse şöyle diyor: "İşte benim için bir tür kurtuluş, iyileştirici bir patlama olan bu kitabı böyle bir ruh hâli içinde tasarladım. Onu yazmasaydım, gecelerime kesinkes son verirdim." Cioran kurduğu bu cümlelerden de anlaşılacağı üzere hayata olabilecek en kötümser pencereden bakıyor. En azından 22 yaşındayken durum böyle. Metinlerin tümünde bu kötümser hâli, varoluş sancılarını görmemek imkânsız. Tabii bu durum yazarın daha o yaşta edindiği felsefik bakış açısını, yorumculuğunu gölgede bırakan bir durum değil bana göre. Metafizik kötümserlik temelinde yazılmış eserleri okumayı her zaman için çok sevmişimdir. Dolayısıyla Cioran'la tanışmak da beni oldukça memnun etti. Cioran'dan yola çıkarak değinmek istediğim diğer konu ise yapıtları yazarların yaşamlarından, ideallerinden, savundukları izm'lerden ayırmak meselesi. Bu, benim her zaman için ikilemde kaldığım durumlardan biridir. Bu yüzden de okumayı çok istediğim bir yazarla tanışma anımdan önce yazar hakkında araştırma yapmayı tercih etmem. Çünkü yazar hakkında öğreneceğim herhangi bir bilgi eseri önyargılarımla beraber okumama neden olabilir. Cioran da bu ikilemde kalınabilecek yazarlardan biri. O yüzden yazarın kişisel yaşantısını ve savunduğu fikirleri yapıtlarından ayrı tutarak okumaya çalıştım Umutsuzluğun Doruklarında'yı. Yazarın diğer eserlerini de yine bu çizgide okumaya devam edeceğim.
Umutsuzluğun Doruklarında
Umutsuzluğun DoruklarındaEmil Michel Cioran · Jaguar Kitap · 20191,455 okunma
··
829 görüntüleme
Kaan okurunun profil resmi
Çoğu insan, fazla karamsar bulduğu için sevmiyor ama pek çok insan da yazarın bu yönü farklı ve cezbedici geldiği için çok seviyor. Ben de ikincilerdenim; varoluşsal konuları ele alan yazarlar her zaman önceliğim olmuştur. Yazarın herhangi bir söyleşisi var mı diye bakarken şuna denk gelmiştim, belki siz de ilgilenirsiniz diye sizinle paylaşmak istedim: youtu.be/96uy95nwo-M Videoda dikkatimi çeken bir nokta şu oldu: eserlerini okuyunca son derece karamsar ve adeta ölsek de gitsek diyen biri imajı çizen Cioran'ın, sohbet esnasındaki sık sık gülümsemesi ve konuşurkenki hayata bağlılığı. Belki de bana böyle gelmiştir, bilemiyorum :)
Tuğba okurunun profil resmi
Kesinlikle ben de ikincilerdenim. Paylaşımınız için çok teşekkür ederim, gün içinde mutlaka izleyeceğim. Aslında pek de şaşırmadım söyleşi esnasındaki tavrına ama bakalım bana da geçecek mi o yaşam enerjisi.. :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.