Bir inkılap mıydı? Yoksa tarihi ömrünü tamamlamış bir imparatorluğun, son çabalanışı mı? Bu sorulara çeşitli cevaplar verilebilir...
Ama şu da bir gerçektir ki, artık kuruyacak olan ulu meyve ağaçlarının, son nefeslerinden önce, bütün çiçeklerinin açılışı ve son meyvelerini verişi gibi, Osmanlı Devleti de son nefesini yaşarken, tarih sahnesine, çeşitli yetersizliklerine rağmen, İdeal ve İhtirasları sınırsız, bir altın nesil verebildi. Hatta biz;bu son topraklar üstünde son devletimizi bile, bu son neslin, yenilgi kabul etmeyen hayat hamlesine borçluyuz...