1945-50 arası, savaştan ağır yaralar alarak ve yenik çıkmış, yıkık dökük bir Japonya. Ve tıpkı ülkeleri gibi alt üst olmuş, yıkıntıların içinde kendini bulmaya çalışan, bunu yaparken kendinden uzaklaşan Japon toplumu. Sancılar.
Kitap, Japon toplumunun değişimini, yeniden yapılanmasını, geleneklerden kopup Avrupa ve Amerika’nın tarzının hakim olmasını anlatıyor. Tüm bunlar eski bir ressam olan Ono’nun gözünden anlatılıyor.
Kitabın edebi olarak en lezzet veren yanı metaforların ustaca kullanılmış olmasıydı. Mesela Ono’nun, torununun geleneksel Japon kahramanlar yerine bir kovboyu canlandırarak oynadığı oyunu izlerken duyduğu hüzün, buna müdahale etmek isterken duyduğu zayıf öfke, sonrasında vazgeçişi kitapta sıkça geçen “Tereddüt Köprüsü” nün neyi temsil ettiğinin özeti gibiydi.
Ya da ressam olan Ono’nun tüm resimlerinin ortadan kaldırılmış, bir yerlerde saklanıyor olması, torununun onları hiç görmemiş olması, onun geçmişinden duyduğu pişmanlığı simgeliyordu.
Ono’nun geçmişe yaptığı yolculuklarda hafızasındaki kapalı kapıları her aralaması, içeri soğuk bir havanın dolması gibi bir etki bırakıyor. Onun hatırladıkları, hatırlamak istemediği için unuttukları, unuttuğunu sandığı ama hafızasının köşelerinde gizlenen kimi olaylar, yazarın bellek ve hafıza konusuna özel olarak odaklandığını düşündürüyor.
Belki de bu odaklanmadan sebep, anlatım hep bir gizemin içinde yüzüyor. Gizemi bir an önce çözme isteğiyle okudukça okuyorsunuz, bir bakmışsınız ki kitabın sonundasınız. Bu yanıyla sürükleyici olduğunu söyleyebilirim.
Yazarın başka bir isimle yazsaydım kimse bunun Japon edebiyatı olduğunu söylemezdi demesini anlıyoruz. Kitaptaki iç mekan anlatımları klasik Japon edebiyatı izleri taşıyor, ama yazarın dili, anlatımı, batı edebiyatını da temsil ettiğini ispatlıyor.
Kazuo Ishiguro ‘yu henüz okumamış olanlar için iyi bir başlangıç kitabı..Doğu Asya edebiyatını sevenlerin ayrıca büyük bir zevkle okuyacağına kuşku yok..
Keyifli okumalar..
Değişen Dünyada Bir Sanatçı Kazuo Ishiguro
··
921 görüntüleme
Merhaba Emel hanım,
Her zamanki gibi güzel bir kitap analizi olmuş. Teşekkür ederiz.
Yazarın üç kitabını okudum, Japonya yoktu. Oysa aradığım orası idi.
"Beni Asla Bırakma" en çok iz bırakan kitabı oldu. Çok sürükleyici olmasa da bir şekilde okuyucuyu bağlıyor kendine.
"Avunamayanlar"ı okumak, kitapla savaşmak gibi oldu. Kazananı yoktu.
"Günden Kalanlar", konusu nedeniyle soru işaretleri olan bir roman. Ama karakter, sinirlerimi çok yıprattığına göre yazar başarılı olmuş demektir.
Güzel kitaplarınız olsun.
İshiguro gerçekten iyi bir yazar. İnsan zihninin içinde kaybolmayı bu kadar başarılı yazabilen çok fazla yazar yok. İnsanın elinden kolay kolay bırakamadığı kitaplar yazıyor. Her kitabını ayrı seviyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.