Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu hal sade bizde değil, bütün milletlerde askerlere mahsus bir illettir. Bunlar bu sanatın terbiyesiyledir ki, azametli oluyorlar. Zaar her şeyi halleden kılıncın kendi ellerinde olması onlara gurur, itimad-ı nefs veriyor. Disiplin, emirlerin derhal icrası usulü onlara kendilerini bir şey zannettiriyor. Bundan da istibdat ve müstebit doğuyor. Tafsilâta girmeyelim. Yalnız şunu söyliyelim ki, hukuk-u esasıye âlimleri, filozoflar bu sebepledir ki, «Militarizm bir milletin yıkımıdır» demişler. Ve bunun önüne geçilmesi için çareler aramışlardır. Pek doğrudur. Asker milleti siyaset denilen şeyin yanına aslâ yanaştırılmamalıdır. Bomba gibi patlayıcı, tehlikeli bir maddedir. Bu mülâhaza iledir ki, İsviçre'de orduyu adeta milis tarzına benzer bir hale koymuşlardır; keza general rütbesini lâğvetmişlerdir. Yani zabiti sivriltmezler. Çok iyi bir görüş, iyi bir usuldür. Roma'nın Protoryen'lerinin, bizim yeniçerilerin yaptıkları malûm. Meşrutiyetten beri de bizde yine ihtilâllerin başında asker, bunlar ihtilâlin muvaffakiyetinden sonra da büyük mevkilerin üstüne çöküyorlar, yağlı memuriyetlere geçiyorlar. Bu da militarizmi millî uvziyetin ciğerine kadar sokuyor demektir. Türk ordusu o zamanki Almanlar tarafından terbiye edildi. Bu suretle Alman usulleri, metodları girdi. Zabitlerimiz, intizam ve nizam altında çalışır, bu mühim tefavvük, sivillerimizde aslâ yoktur. Bu sebeple onlara, şüphesiz bir surette müreccah iseler de böyle yapilacağına, sivilleri iyi bir surette yetiştirmek herhalde münasip ve lâzımdır.
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.