Gönderi

II HADÎS «Hadîs» sözlük anlamı bakımından haber, bildiri, söylendi (rivayet) demektir. Sonradan bu kelime Hazreti Muhammed'in sözlerine ilişkin haber için kullanılmış, bu suretle sözlük anlamı daraltılmıştır. Hazreti Muhammed'in sözlerinin ilk ve en sağlam nakil kaynakları «sahâbeler» yani peygamberimizin sözlerini bizzat kendisinden işidenler, fiil ve hareketlerini gözleriyle görenlerdir. İkinci hadîs nakil kaynaklarını «Tâbiun» olanlar, yani peygamberimizin sözlerini, fiil ve hareketlerini «sahâbeler»den işiden Hazreti Muhammed'den sonraki ilk nesildir. Üçüncü hadîs nakil kaynakları «Tabiu'l tâbiîn» olanlar, yani «Tâbiun» ile bizzat görüşüp Hazreti Muhammed'in hadîslerini onlardan işidenlerdir. Her hadîs'de iki bölüm vardır. Birinci bölüm, o hadîsin kim veya kimler tarafından nakledildiğini bildiren bölümdür. Bu bölüme «isnad» denir. İkinci bölüm ise Hazreti Muhammed'den nakledilen haber'i içine alır. Bu bölüme de «Metin» denir. Bir örnek vererek konuyu açıklayalım : «Kays ve Sehl'den rivayet olunmuştur: Bir cenaze geçerken Peygamberimiz ayağa kalkınca orada bulunanlar «Bu cenaze bir yahudiye aittir» dediler. Peygamberimiz de buna karşılık «o da bir insan değil mi?» buyurdular.» Bu hadîsi şerif'te «kays ve sehl'den rivayet olunmuştur» bölümü «isnad», bundan sonrakiler ise «metin» olmaktadır (1). Hadîsler, kaynağına, nakledenlere, nakledenlerin sayılarına, nakilcilere güven derecesine v.s. göre çeşitlere ayrılır. Hadîsler önce iki'ye ayrılır : 1. Hadîs'i Kudsî, 2. Hadîsi Nebevî. Eğer bir hadis'te Tanrı buyruğu mahiyeti sezilirse bu çeşit hadisler «Hadîsi Kudsî»dir. «Tanrı buyurdu ki: Oruç benim içindir. Onun mükâfatını da ben vereceğim» hadisinde olduğu gibi (2). Hadîsi Kudsî dışındaki bütün hadîsler «hadisi nebevî»dir. | Ömer Ziyaeddin Dağıstani, Zübde-tül Buhârî Tercümesi Sâlah Bilici Kitapevi, Cilt 1, syf: Vlll
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.