Gönderi

Müslüman, alev bacayı sarmış. İslam garip. Müslümanlar perişan… Her gün nice insan imansız ölüyor. İnsanlar, insanlara ve putlara kulluk ediyorlar. Ahlak çökmüş… İnsanların onurları ayakaltında… İşgaller, baskılar, gasplar, sömürüler, aldatmalar, dolandırmalar; zulüm ve haksızlıklar başını almış gidiyor. Dünya kötülüklerin bataklığında çırpınıyor. “Bana ne” diyemezsin. Karınca kadarınca üzerine düşeni yapmak borcundasın. Durulacak zaman, değil. Hz. İbrahim’in ateşe atılacağını duyan karınca, ağzına su alıp koşmaya başlamış. - Senin bu ağzındaki suyla ateş sönmez ki, demişler. Karınca: - Ateşi söndürecek olan Allah’tır. Ben, -gücüm dâhilinde- üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum, demiş. Yeter ki biz, üzerimize düşeni yapalım. Her iş, Allah’ın elinde. Ve O’nun her şeye gücü yeter. Mehmet Akif, lakayt Müslümanların haline bakıp: “Zevke dalmak şöyle dursun; vaktiniz yok mu mateme.” diyor. Önderimizin uyarısı çok önemli: “Kıyamet gününde dört şeyden soruluncaya kadar kul bir yere adım atamaz: İlmi ile ne gibi fiiller yaptığından, ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, malını nereden kazanıp nereye harcadığından, vücudunu ve sıhhatini nasıl değerlendirdiğinden.”
Sayfa 84
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.