Gönderi

İbadet Sadece Namaz Değildir, Görevini Hakkıyla Yapmak da İbadettir
Bütün makam ve mevkiler sorumluluk getirmektedirler. Her biri birer emanettir ve bu emanetlere riayet etmek mecburiyeti vardır. Fakat maalesef Müslümanlar, bu emanetleri kaybettiler, verdikleri sözü de unuttular. Böylece kendi ülkelerinde tehdit altında kaldılar. Esas meseleleri unutan Müslümanlar, gerçek görevlerini de ihmal ettiler. Öyle ki Müslümanların farz-ı kifaye anlayışlarında bile cehalet söz konusu oldu. Bu öyle bir hal aldı ki bir kısım Müslümanlar ortaya çıktılar ve bunlar ibadetler ile dünyaya müteallik işleri ayırdılar. Böylece birincisi ile meşgul olmayı dinden, ikincisi ile meşgul olmayı ibadetlerden saymayan bir anlayış içerisine girdiler. Kimi kişiler gördüm ki bunlar masalarına kuruluyorlar, insanlar ihtiyaçları için bunlara geliyorlar. Bu kişilerde dilediklerinin işlerini yapıyor, dilediklerininkini ihmal ediyorlar. Ama öğle namazı vakti gelir gelmez hemen apar topar hazırlanıyorlar. Bir defasında birine şöyle dedim: “Bu ihmal ettiğin şeylerde önemlidir. İnsanların maslahatlarına yönelik işler de dindendir. Bunlar da namaz ve oruç gibi gereklidirler.” Bunun üzerine bana dedi ki: “Biz farz olan namaza hazırlanıyoruz. Diğer işlerimizi de Allah Teâlâ'ya olan borcumuzu ödedikten sonra yaparız.” Ona şöyle dedim: “Namazı vaktinde kılma hususunda azim göstermen çok güzel. Fakat uzak bir beldeden gelen dertli bir insanın derdine çare bulursan, bir-iki dakika namazın ilk vaktini birazcık tehir ettiğinde büyük bir günaha duvar kalmazsın. Kaldı ki zaten namaz, insana görevlerini yapma bilincini verir." Biz asla namazı vaktinden sonra veya geciktirerek kılalım demiyoruz. Genel işleri basite indirgemek veya onlarla uğraşmayı boş telakki etmek veya terk edip hep yarına bırakmak, ihmâl edilmesi haram olan bir farzı ihmal etmektir, diyoruz.
Sayfa 25-26
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.