AKASYA VE MANDOLİN Mustafa Kutunun Akasya ve Mandolin denemesinde genelikle biz insanoğularinin geçmişteki değerlerimizi bırakıp onları unutup yolumuza devam etmemizden yakınmakta olan bir denemedir. Biz insanlar geçmişteki değerlerimizi günümüzde yaşatmıyor ve onları gelecek kuşaklar içinde günümüze taşımıyoruz. Peki neden? Hiç bu soruyu kendimize sorduk mu? Bizler neden değerlerimizi yaşatmiyoruz, Neden geçmişimizdeki değerlerden gelecek kuşakların yararlanmasını sağlamıyoruz veya bizler Neden onları geçmişimizde bırakıyoruz? Cevap çok basit; Bizler üşeniyoruz çünkü modern bir dönem içerisindeyiz de o yüzen, teknolojinin olduğu bir ortamda geçmişteki değerlere ne gerek var dimi? Garip olan şey de nedir biliyor musunuz? geçmişi yaşatmayip günümüzdeki sorunlardan da hep yakınmaktır. Geçmiş şöyleydi geçmiş böyleydi deyip durmaktır. örneğin kitapta bahsedilen bir çeşme gibi çeşmeyi unutuyoruz, kullanmiyoruz bir zaman sonra çeşmenin suyu çekiliyor. Daha sonra bizler kalkıpta şu cümleyi kuruyoruz"Devir ne devir arkadaş ya insanlık ölmuş bir litrelik sular şişelerde satılıyor" diye yakınıyoruz. Neden sular bir şişe içerisinde satiliyor diyoruz halbuki buna sebep olan kişilerde geçmişimizi yaşatmaya üşenen bizleriz değilmiyiz? Günümüzde hep bir ilerleme kathediyoruz, hep gelişmeye çalışıyoruz ama halbuki bizler bir yandan gelişme kathederken diğer yandan da geçmişimizden kayıp veriyoruz. Bu durumda bizim gelişmişliğimiz ve kayıplarımız birbirini dengelemiyor mu? Kutlu bu kitabında açığa çıkarmak istediği konu aslında geçmişteki değerlerimizi unutup günümüzde yaşatmamamızdır. Düşünsenize Ya geçmişte el üstünde tuttuğunuz bir değer şuan günümüzde el üstünde tutmayı geçtim hemen hemen hiçkimse tarafından hatırlanmıyor bile. Kutlu geçmiş için hep bir özlem içerisindedir çünkü geçmişte uygulanan birçok şey şuan günümüzde hiç uygulanmıyor. Yazarın her bir cümlesinde "Eskiden böyleydi.., eskiden şöyle olurdu"gibi sözcükler kullanıyor. Bence bizler kutlunun akasya ve mandolin kitabını hem kendimiz okumali hem de çevremizdekilere tavsiye etmeliyiz. Belki de kutlunun bu kitabı sayesinde herkes kayıpların farkına varır ve bundan sonraki yaşamda var olan ve var olacak değerleri günümüzde yaşatır ve yaşatırır. ''Gerçektende ayak bastığımız, nefes aldığımız, yiyip içtiğimiz dünya değişiyor." Evet herşey değişiyor. Hiçbir şey aynı kalmıyor. Biz bile gün geçtikçe değiştiriyoruz bugün olan biz, yarın dün olan biz olmuyoruz. Tamam değişmekte, ilerlemekte elbetteki bir sakınca yok. Tek sorun bizler ilerlerken hep dünden bir kayıp veriyoruz. Tek sorun bu!! "İp koptu yeni nesiller başka bir dünyaya gözlerini açtılar"(Sayfa 130) bu cümlede bile gelmiş özlemini görebiliyoruz. Dünya eski dünya değil, insan aynı ınsan değil, ortam aynı ortam değil farklı dünya içerisindeyiz. Farklı dünya içerisinde yaşam savaşı veriyoruz.

Akasya ve MandolinMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 2012666 okunma

·

203 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Berfin/ Beyzanur Songül