Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

408 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Effi Briest, ne tutsak ne de özgür. Kıyıda, eşikte, arafta, tetikte. 19. yüzyılda doğan ve günümüze uzanan bir yolda kadının, ataerkin onu hapsetmek istediği duvarların üstünde tehlikeli yürüyüşünün bir temsili. Fontane'ın kapalı bir döngü içinde yazdığı bu anafor roman, aslında kadınlığın iğdiş edilmiş "bildungsroman"ı. Bir yanda "baba ocağı" bir yanda "koca yanı". Çocukluğun kucağından gotik bir korku atmosferine, ev kadınlığına, uzanan yolda Effi'nin sevgisiz bir dünyada kıyıda mesken tutan titrek bir alev misali süren hayatı, hayatcığı. Bir yanda toprak, ev, patriyarka; diğer yanda su, tutku, özgürlük. Tam ortada bir salıncak. Hava, araf, kadınlık. Ve o iç gıcıklayan his, tatlı bir tehlike. Fontane, Effi Briest'te kapalı ve açık mekanları, toplumsal cinsiyet kabullenmelerini yansıtmak için kullanırken, bir yandan da Çinli imgesi ile ırkçılık ve mizojinin aslında aynı damardan beslenen ötekileştirme kümesi olduğunu ve hayatın kılcallarına uzanan patriyarkal istilanın ne denli kaçınılmaz olduğunu ustalıkla anlatıyor okuruna. Kadın olarak nefes almanın kıyısında, zina "suçundan" boğularak öldürüldüğü suyun kıyısında delişmen bakışlarındaki parlaklıkla okurunun kalbine dikiyor gözlerini Effi. "Tekinsiz, korkunç, ürkütücü" ve "ev olmayan, yuva olmayan yer" anlamlarını karşılayan "unheimlich" kelimesinin gölgesinde beliriyor asıl cevap: Gerçek evimiz özgürlüğümüzden başka bir şey değil. Salıncaktan düşüp kendi toprağına hayat veren tüm kadınların anısına bir yel esiyor denizden. Effi gülümsüyor.
Effi Briest
Effi BriestTheodor Fontane · Alfa Yayıncılık · 2018105 okunma
··
241 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.