Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Örneğin ben çok uyurum Hâkim. Uyku, dokuları onarır, yaşlanan ve ölen hücreleri yeniler, bağışıklık sistemi için gerekli kimyasalları salgılar. Ama ben keyfim için uyurum. Meslek hayatıma son verdikten sonra, ki dava konusu olay üzerinedir, günümün yarıdan fazlasını uyuyarak geçirir oldum. Bunu, sıradan bir tembellik olarak düşünmeyiniz rica ederim, ben hayatımın her döneminde yaptığım işi ciddiye aldım. Tersine, uyku benim için hakkıyla ifa edilmesi gereken bir, nasıl diyeyim, bir iş, hayatımı anlamlı kılmak amacıyla ulaşmaya çalıştığım ciddi bir hedef. Nasıl ki bir iş adamı işini büyütüp refah içinde yaşamak ister, nasıl bir akademisyen önüne gurur verici ve ciddi hedefler koyar, işte aynen öyle. Uykunun tadına varabilmek için özel bir disiplin geliştirdim. İdeal aralıklarda beni uyandıracak düzeni oluşturmak uzun zamanımı almadı. Çocukken bile yaz-kış pencerem açık uyurdum. Sıcağa dayanıksız olmam bir yana, sokak satıcısının uykumu bölmesi işime gelir. Uyanır gibi olup, kendimi uykunun o karşı konulmaz çekimine bırakıvermek; uyumak değil uykuya dalmaktır işin özü... Derin uyuduğum için, sokaktan geçen muslukçunun sesine uyanmazsam diye çalar saati her uyanışımdan 45 dakika sonrasına kurarım. Bu, uzun denemeler sonucu ulaştığım uygun bir aralık... Çalar saatin herkesin keyfini kaçıran o ısrarcı zili, tekrar uykuya dalacak olmamı anımsattığı için tersine bana haz verir. Uzanıp, komodinin üzerinde duran saatin düğmesine büyük bir keyifle bastıktan sonra güzelce gerinip diğer tarafıma dönerim. Amaçlanan en zevkli an budur, uyandırılıp, uyanmak zorunda olmadığını anladığın an.
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.