Çinliler birinden gerçek nefret ettiklerinde ona şöyle bir beddua okurlarmış: "İlginç zamanlarda yaşayasın!" Tarihe bakıldığında,bu "ilginç" zamanlar, milyonlarca masum insanın ortaya çıkan sonuçlar yüzünden mağdur olduğu kargaşa, savaş ve iktidar mücadelesi dönemleri olmuştur. Bugünse yeni bir ilginç zamanlar çağina yaklaşmakta olduğumuz açık. Mali kesintilerin kısa dönemlerle sınırlı olduğu ve çok yakında her şeyin normal haline döneceği vaadiyle sürdürüldüğü Refah Devleti yıllarından sonra, ekonomik krizin kalıcı hale geldiği, tam anlamıyla bir hayal tarzına dönüştüğü yeni bir döneme giriyoruz. Dahası, bugün, krizler üretim sürecinin merkezinde değil, ekonomik hayalın iki kutbunda -ekoloji (doğal dışsallık) ve saf fınansal spekülasyon-gerçekleşiyor. Dolayısıyla, sağduyuya dayalı şu basit çözümden kaçınmak hayati bir önem taşıyor: "Spekülatörlerden kurtulup bu alana çekidüzen verirsek, gerçek üretim devam eder." Ama kapitalizmden öğrendiğimiz şey, bu "gerçekdışı" spekülasyonların buradaki gerçeğin ta kendisi olduğudur; spekülasyonları ortadan kaldırırsak, üretimin gerçekliği zarar görür..