Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Şu an yaşıyorum ve önemli olan bu. Hayat geçici. Her zaman, herkes için.
https://1000kitap.com/yazar/Irvin-D-Yalom ve
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik Hayatlar
Önsözden: "Hepimizinki günü birlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın.."
Marcus Aurelius
Marcus Aurelius
_
Kendime Düşünceler
Kendime Düşünceler
Türünde okuduğum ilk kitaplardan sayılır Günübirlik Hayatlar ve Irvin D. Yalom' dan da okuduğum ilk eser.. Nietzsche Ağladığında okuma listemde olan kitabıydıydı. Yazarı tanımadan bu kitaba giriş yapmak istemedim. Kendime yazarı tanımak ve psikolojiye giriş yapmak için yol haritası çizerek Günübirlik Hayatlar ı okudum. Günübirlik Hayatlar kitabı Irvin D. Yalom’un psikoterapi seansları sırasında karşılaştığı gerçek 10 öyküden oluşmaktadır. Öykülerin gerçek olması kitabı çekici kılmaktadır. Bu öykülerin ortak noktası hastaların gerek bilinç düzeyinde gerekse bilinçaltında var olan ölüm temasıdır.  Çözümlenmemiş yas süreçleri, ölümcül hastalığı olan ve ölüme kadar olan süreci yaşarken destek olanlar, ikili ilişkilerin de problem yaşayanlar, geçmişle problemi olup günlük ve sosyal hayatlarına uyum sağlayamayanlar öykülerin diğer teması olarak görülüyor. Bu kitabı okurken hastaların belli bir sosyo- ekonomik seviyede olduğunu farkediliyor. Doktorla terapi seanslarında direnç gösterenler, inkar ceketlerini çıkarmayanlar, terapiye devam etmeyenler vb gerçekçiydi. Diğer bir konu ekonomik seviyesi düşük olup sean ücretlerini ödeyemecek olan hastalarla seanlara devam edebilmek için buldukları çözüm tekniği de ilginçti. Karşılıklı sean özeti aktarımı.. Bu yöntemle hastalardan gelen sean özetleri ile ve aynı seansa ait kendi özeti, sonrasında Irvin D. Yalom "
Her Gün Biraz Daha Yakın
Her Gün Biraz Daha Yakın
" eserini teması oluşturuyor. Aynı seansı doktor ve hastası bağımsız resmediyorlar. Bu teknikte yazılmış olan kanser hastasının duygu aktarımı kitapta kalbime dokunan en güzel öykülerden biriydi. Irvin D. Yalom kendi özeleştirisini de yapıyor. Seans sırasında izlediği doğaçlama teknikler bazen terapiyi yükseltirken, bazen de ters tepki verebiliyor. Bu konu ile ilgili bir terapi seansından sonra söylediği " Biz terapistler, çalışmalarımızda ince bir ayarı tutturabilmek ve hedefi gözünden vuran birer ampirist olmak için uğraşır dururuz. Has­tamızın bağlanma öyküsündeki veya DNA dizilimindeki bozuk kısımları tamir edebilmek isteriz. Oysa çalışmalarımızın gerçekliği bu modele uymaz ve genellikle, hastalarımızla çıktığımız keşif yolculuğunda doğaçlama yapmak zorunda kaldığımızı fark ederiz. Eskiden bu duruma sinir olurdum ama şimdi, altın çağım dediğim dönemde, insan düşüncesinin ve davranışının ne kadar öngörülemez ve ve karmaşık olduğuna hayret ederken, kendi kendime sessizce ıslık çalıyorum. Şimdi, belirsizliğin karşısında titremiyor, her şeyin belirli olduğunu varsaymanın kibirden ibaret olduğunu görebiliyorum. Şu an emin olduğum tek bir şey varsa, o da içten ve sıcak bir ortam yaratabildiğimde, hastalarımın, ihtiyaç duydukları yardıma, çoğu zaman tahmin bile edemeyeceğim müthiş yollardan erişeceğidir. " Hastaları ile iletişiminde seanlar sırada yaptığı hatalardan da açık yüreklilikle söz etmesi kişiliği hakkında fikir veriyor. Günübirlik İlişkiler kitabı psikolojik terim ve tanımlardan uzak bir kitap.. Olay örgüsü akıcı.. Kimi öyküler sarsıcı.. Pek çok kazanım çıkarmak mümkün.. Ben bu kitabı okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarını ve "Kendime Düşünceler-Marcus Aurelıus" okuma listeme aldım. Okuma eksenin biraz yön değiştirdi gibi oldu. Kitabı önsözünde yer alan ve son öykü "Günübirlik İlişkiler" de terapi sırasında hastanın hayata bakış açısını değiştiren Marcus Aurelıus sözü ile incelemeyi bitiriyorum. "Hepimizinki günü birlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın..." "Her şeye dair anılar , sonsuzluk uçurumunda süratle gözden yitiyor . " “Fikriniz olmazsa, ‘zarar gördüm’ diye bir şikayet olmaz; ‘zarar gördüm’ diye bir şikayet olmazsa zarar da olmaz.” “Yargıları kesip atarsan kurtulursun. Bunu kim engelleyebilir ki?” “Her şey düşüncenin verdiği biçimi alır. Ve düşüncenizin kontrolü sizin elinizdedir. Dolayısıyla yargılarınızı ortadan kaldırmaya karar verdiğinizde huzura kavuşursunuz. Tıpkı, burnu dolaşan bir denizcinin sakin sulara, dalgasız bir koya erişmesi gibi.” "Şu an yaşıyorum ve önemli olan bu. Hayat geçici. Her zaman, herkes için. " "Benim işim, ölene kadar yaşamak. Benim işim, bedenimle barışmak, onu her şeyiyle sevmek. Böyle­likle, temelim sabit olduğunda, elimi güçlü ve cömert bir biçimde uzatabilirim." "O halde sana ait olan bu ufak zaman diliminden doğayla uyum içinde geç ve memnuniyetle tamamla yolculuğunu. Tıpkı olgun­laşan bir zeytinin, düşerken kendisini yaratan doğaya ve üstünde büyüdüğü ağaca şükran duyması gibi ." Marcus Aurelıus Okuma listenize önerebilirim. Okumaya niyetli olanlara şimdiden iyi okumalar dilerim.
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158,4bin okunma
·1 alıntı·
2.240 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.