Kitaplarımı çizmem, ortadan ikiye ayırmam, ama kütüphanemde sergilemem de, basımı olmayan çok değerli kitaplarım var ve paylaşmayı severim. Ödünç vermek ile sorunum yoktur, önceden lisedeyken asla kitaplarımı paylaşmak istemezdim, kimseye ödünç vermezdim, büyüdüm ve insanlarla paylaşmanın değerini anladım, benim okuduğum bir kitabı, İnsanların da okumasını istersem tavsiye ettim ve ödünç verdim. Şimdi hem aile hem arkadaş çevrem, onların çevresi öncelikle bana okumak istediği kitaptan bahseder. Bende onlarla paylaşırım. Ruh hallerine, ilgilendikleri konulara göre seçerim. Ve kitaplarıma aynı benim gibi büyük özen gösterirler. Paylaşmak güzeldir ve ödünç vermek kötü değildir. Ödünç verdiğim kitapların başına birşey gelmedi ama diyelim ki birşey oldu, olması gerekiyormuş derdim heralde. Her şekilde paylaşmak güzeldir bu yüzden aynı kişi tekrar kitap isteseydi yine paylaşırdım. Ben zaten o kitaptan alacağımı almışımdır. Tıpkı cam şekerlikleri, kristal vazoları olmadığı gibi; kapak ve sayfaları da vitrinde sergilemek bana göre değil.