Ahh Yalan Dünya..İnsanız.. İnsanız tabii durmadan ağrıyoruz. Başımız ağrıyor iç bi' hap, kulağımız damlat damlayı, bacağımız ağrıyor konsun buzlar, kalbimiz sıkışıyor çekilsin Ekg' ler.. Boynumuz, belimiz, dişimiz. Düşüyor kalkıyoruz yaralar bereler, pansumanlar, tamponlar..
Eee İnsanız dediysek birkaç kilo etten bilmem kaç parça kemikten miyiz sadece ? Ya ruhumuz.. Sahi ruhumuz acıyınca ne yapıyoruz biz ???
Kimimiz 'Dertlerin kalkınca şaha bir selâm gönder Allah'a.. " diyor sığınıyor Yaradana. Dualar.. dualar.. Sonsuz bir teslimiyet sabır dolu bekleyiş. Kimimiz ' Vur kadehi ustam bu gece de sarhoşuz.." diyor ruhunu kendinin bile bilmediği dipsiz boşluğa yolluyor öyle huzur buluyor. Kimimiz tutunuyor bir Sezen şarkısına gırtlaklar yırtılana kadar ver yansınlar.. " Hayat dediğin dünya üzerinde bir arayış. İnsan ne aradığını da bilmiyor işin kötüsü.." dedi Tunç. Hakikaten ne arıyoruz biz ? Ne gidebiliyoruz ne kalabiliyoruz.. Ama işimiz bu.. YAŞAMAK.. Bir gölgelik değil mi dünya? Soluklandık.. Kalıcı mıyız? Gideceğiz.. Boş gerisi.. BOŞ..
Aman Allah'ım ne okudum ben yine böyle. Vicdan dedim yine, insanı kemiren yiyip bitiren vicdan.. Sonra kendini doğurduğunun sahibi sanan sadece yol gösterici olduklarını kabul etmeyen ebeveynlerin, hükmetmeye çalıştıkları hayatları daha başlamadan bitirişlerine kahrettim. Hayatın gerçeklerini küfrettim. Görmezden duymazdan geldiklerimize isyan ettim. Döndüm sahip olduklarıma şükrettim. Geçtim aynanın karşısına iyi bir insan olmaya çabaladığım için kendime teşekkür ettim.
Her kitabında ciğerimi dağla, yüreğimi sızım sızım sızlat, böl beni parçalara ayır, yerden yere vur dağıt.. Eyyy Ayfer Tunç ! Sen bana ne yaparsan yap, ben sen fatura bile yazsan okuyacağım...