Gönderi

İnsanoğlunun illüzyonlara, yanlı düşünceye ve mantık hatalarına ne kadar kolay düşebildiğini hepimiz biliriz. Bu zihinsel kusurlarımız bizi dünyanın kötüye gittiğine veya varoluşsal tehlikeler altında olduğuna inanmaya iter. Birincisi, akılda kalan görüntülerden aşırı etkileniyoruz, Modern dünyada da bunlardan sürüsüne bereket var. Kan demek reyting demektir, ilgi çekmek demektir. Bu yüzden merdivenlerden düşmek veya araba kullanırken mesaj yazmak gibi asıl korkmamız gereken şeylerden değil de köpekbalığı saldırılarından veya uçak kaçırmalarından korkuyoruz. Ve günümüzde akıllı telefonlar milyarlarca insanı olay yerinden bildiren muhabir haline getirdi. Bu da dünya sanki görülmedik ölçüde katliam ve patlamaya sahne oluyormuş izlenimi doğuruyor. İkincisi, kendimizdeki değişimleri yaşadığımız çağın değişimleri sanıyoruz. Hep var olagelmiş tehlikelerin ve kötülüklerin yaşlandıkça daha çok farkına varırız. Dolayısıyla her kuşak geçmiş günler için nostalji duyar. Üçüncüsü, herkes bir sosyal eleştirmendir. Hobbes'un gözlemlediği gibi, “Övgü yarışı, insanı eskiden yaşamışlara hayranlığa meylettirir. Ne de olsa insanlar yaşayanlarla çelişir, ölülerle değil."
Sayfa 63 - Domingo Yayınevi, 4. Baskı: Mart 2020 | Savunan; Steven Pinker
·
252 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.