Gönderi

Mustafa Kemal Atatürk
19. TÜMEN sabah tatbikata çıkacaktı. Bu nedenle herkes erkenden uyanmıştı. Top sesleri duyulmaya başladı. Bir birlik Arıburnu Koyu'nda gemiler görüldüğünü bildirdi. Kesin bilgi az sonra 9. Tümenden geldi: "Düşman Arıburnu'na asker çıkarıyor." M. Kemal çok huzursuz oldu. Hatta telaşlandı. Arıburnu'na ha! Bu can alıcı noktaya niye asker çıkarırdı düşman? Kocadağ ile Kabatepe'yi ele geçirmek, Eceabat-Kilitlibahir yolunu açmak için. Kesinlikle durdurulması gereken öldürücü bir hareketti bu. İzzettin Bey şimdiye kadar komutanını hiç böyle görmemişti. M. Kemal haritada Kocadağ'ı göstererek telaşının nedenini açıkladı: "Bu kütle Gelibolu yarımadasının kilididir." Elini dolaştırarak dağın her kritik yere ne kadar yakın ve egemen olduğunu gösterdi. "Burası ellerine geçerse savaş daha başlamadan biter." Süvari Bölük Komutanını çağırdı: "Bölüğünle Kocaçimen'e gideceksin. Oradan Kabatepe ve Arıburnu Koyu rahat görünür. Ne oluyor? Senden doğru ve çabuk bilgi istiyorum. Düşman yaklaşırsa son askerine kadar tepeyi savunacaksın!" "Başüstüne!" Bilgi almayı umarak Kolordu Komutanı Esat Paşa'ya telefon etti. Kolordu da tam bilgi edinebilmiş değildi. 06:30'da Halil Sami Bey'den bir telefon notu geldi. Tümen komutanı diyordu ki: "Düşmanın Arıburnu'daki sırtları sarmakta olduğunu bildiriyor. Yakınlığı dolayısıyla Maltepe'deki kuvvetinizden bir taburu acele Arıburnu'na göndermenizi rica ederim." Albay aralarındaki dostluğa güvenerek yardım istiyordu! Ordudan, kolordudan hiçbir emir gelmemişti. M. Kemal şöyle düşündü: Çıkarmanın sürdüğü, düşmanın durdurulamayıp yayıldığı anlaşılıyor. Demek ki düşman kalabalık. Düşmanın kıyıda yerleşmesine yayılmasına izin verilemez, bu çok tehlikeli olur. Bu hareket bir taburla önlenemez. Emir beklemek vakit yitirmek olacak. Tarihin akışını değiştirecek olan kararı verdi: Tümen ordu yedeği olduğu için iki alayını burada bırakacak, bir alayı ve bir dağ bataryasıyla Arıburnu'na yetişecek, bu çok tehlikeli hareketi önlemek için düşmana taarruz edecekti. Bu, inisiyatiften daha ileri bir tavır, ağır sorumluluğu olan, ancak M. Kemal gibi birinin verebileceği bir karardı. Ordunun yedeği olan birliğinin bir alayı ile bir bataryasını kimseye danışmadan ve haber vermeden savaşa götürecekti. Suçlu görülerek mesleğinden uzaklaştırılabilir, hatta idam edilebilirdi. Bunları düşünmedibya da önemsemedi. Tehlike her türlü kaygıdan daha önemliydi. Kolordu Komutanına ve 9. Tümen Komutanına göndermesi için İzzettin Bey'e iki kısa bilgi yazısı not ettirdi.
Sayfa 237 - BilgiKitabı okudu
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.