Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Toprak Ana… Ah, savaş kahrolası savaş! Savaş, binlerce belki yüzbinlerce kişinin birbiriyle amansızca dövüştüğü, kan ve gözyaşının hakim olduğu, geride yarım kalmış binlerce hayal bırakan lanet olasıca şey! Lanet olsun savaşlara! Lanet olsun giden canların acılarına neden olanlara! Savaş sadece savaş meydanında çarpışan askerleri mi etkiler? Ya cephenin gerisindekiler… Mesela bir ana, üç oğlu ve kocasını savaş meydanına yolcu etse… Arkalarından bakarak onları cepheye, ölümün kol gezdiği yerlere, gönderse… Neler olur? Erler zaten savaş meydanına gitmiştir. Ya kalanlar? Erkeksiz, emeksiz kalan anneler, kadınlar… Her gelen mektupta oğlunun ölüm haberini almaya hazırlanan bir ana mesela… Posta geldiğinde henüz gençliğin baharındayken dul kalmanın acısını yaşamaya hazırlanan bir kadın mesela… Tarlayı sürecek kimsesi kalmadığı halde, bakmakla yükümlü olduğu 5 torunu olan bir nene mesela… Abi ve kardeşleri cepheye gittikten sonra annesi ve yengelerinin bakımı üstelenmek zorunda kalan 13 yaşındaki bir çocuk mesela… Mesela mesela… Her hane de bir acı bekleyiş… Her hanede bir acı son değil mi? Bunlardan sadece bir hane seçmiş Aytmatov. Savaşta yaşanan acılara cepheden değil cephe gerisinden bakmış… Çocuklarını ve oğullarını savaşa gönderen bir ananın gözünden… Evet, belki de ölen yüzlerce insandan sadece bir tanesini ele almış Aytmatov. Üstelik çok kısa bir şekilde ele almış. İyi bir savaş romanı okuduğumuzda resmen bizi o savaşın içine çeker. Bize o savaşı yaşatır. Bazen bir bomba yanımızda patlar. O patlayan bombayla şehit düşen arkadaşınızın sancısını yüreğinizde hissedersiniz. Toprak Ana ise o savaşın arkasındaki acıları size yaşatmış… Yazar romanda kusursuz bir şekilde o acıları bize yaşatmış. Kitabın çoğu yerinde durup Ah be ana neler çektin sen diyor. Ananın haline ağlıyorsunuz. Kitabı bitirince direk aklıma düşen ise bu ananın bu çektiği acıları sen nasıl 130 sayfaya sığdırdın Ey Aytmatov! Bu ananın çektiği acılardan roman olsa hani şöyle 600 sayfalık bir şey yazman gerekir. Ama az yazmış Aytmatov. Ama ananın haline ağlatmış… Kitabı bitiyorum düşünceler alıyor beni. Bir ananın çektiği sıkınlar bunlardı. Ya bizim milletimiz… Kurtuluş savaşımız sırasında şehit verdiğimiz 33.685 askerimiz mesela… Kolay değil şehit olan 33.685 insan… Hepsinin bir hanesi… Hanenin içinde yaşayan aileleri… Savaşın bitmesi ve çocuklarının gelmesini bekleyen onca insan… En kötüsü de acı son… Ve artık yazmak istemeyen bir kalem, düşünmek istemeyen bir beyin… Acıya katlanamayan bir yürek… Belki bu kadar söze gerek yoktu. Alıp okumak sonra da halimize acımak gerekirdi… Sevgiyle kalın…
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,2bin okunma
··
145 görüntüleme
Mehmet Y. okurunun profil resmi
'Yazar romanı iyi mi yazmış? Bence hayır.' kısmı hariç hepsine katılıyorum :)
Hüseyin DEMİR okurunun profil resmi
Hocam aslında onu ifadeyi, kitabı ne kadar güzel yaşattığını daha etkili anlatabilmek için yazdım. :)
Martenteo okurunun profil resmi
Öyle güzeldi ki, keşke zikrettiğiniz gibi 600 sayfa yazsaydı...
LightThunder okurunun profil resmi
Hocam şimdi paylaştınız hemen 5 beğen aldı ama hocam hakkını vermek lazım güzel yazmışsınız
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.