Gönderi

366 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Küçükken annemizle kurduğumuz ilişki bizi geliştirip besleyebileceği gibi, bizi kedere , nevrozlar geliştirmemize ya da nevrotik bir birey olmamıza da neden olabilir. Aslında Freud'a göre hepimiz, çocukluk yıllarımızın kurbanlarıyızdır. Ve eğer mutsuz bir bireysek suçlu annemizdir. Sevginin kökleri kitabı daha geniş bir perspektif sunarak, psikolojik sorunlarımızın kaynağının, ailemizin çözülmemiş problemleri olabileceğini ileri sürüyor. Mutsuzluğumuz, kişisel sorunlarımız, ilişkilerimizdeki çatışmalar ; bizi büyüten insanların, içinde doğduğumuz ailenin ve kuşaktan kuşağa aktarımın bir sonucudur. Bizler birer insan olarak kendimizden var olmuş, çevremizden soyutlanmış bireyler değiliz. İçinde doğduğumuz ailenin , kültürün ve coğrafyanın bir parçasıyız. Bizden önceki kuşakların hayatları, başlarına gelen olaylar hastalıklar, çözülmemiş işleri-biz onları hatırlamasak da- bizi etkiler. Kitabın genel olarak vermek istediği mesaj buydu. Peki eğer mutsuzluğumuzun nedeni, ailemizin ve bizden önceki kuşakların çözülmemiş işleri ise çözüm nedir? Kitabın girişinde Osho'nun bir sözü çözümü anlatıyor sanırım: "Dünyaya bir kez anne babanız aracılığıyla gelirsiniz, ikinci doğumunuz ise bekleyiştir. Kendi kendinizi dünyaya getirmek ve kendinizin anne babası olmak zorundasınızdır."
Sevginin Kökleri
Sevginin KökleriSvagito R. Liebermeister · Koridor Yayıncılık · 2021298 okunma
·
450 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.