Gönderi

Sosyal medya, yalnız kalamayışların bir imdat butonu haline gelmiş durumda. Tanımadığımız kişilerle Facebook üzerinden arkadaş olmamız, "arkadaş" sayısının yüzleri, binleri bulması ancak akşam iki çift laf edecek, dertleşecek kimseleri bulamamaktan mustarip insanların hikayeleri psikoterapi seanslarını dolduruyor. Sanal ortamda arkadaş olup, birbirimizin fotoğraflarını like'layıp gerçek dünyada ise birbirimizi görmezden geldiğimiz, hayatın içine karışamadığımız bir çağ bu. Sosyal medyada birbirimize parmağımıza geleni söyleyip gerçek dünyada süt dökmüş kedilere dönüyoruz. Bir nevi kişilik bölünmesi yaşıyoruz desem yeridir. Hadi biz 80 kuşağı sosyal medyayla sonradan tanıştık. Sosyal medyasızlığı biliyoruz.Ama sosyal medyanın içine doğan ve bizim gibi ebeveynlere sahip olan çocukların yetişkinlik hallerini düşün Dükçe içim ürperiyor, ya evde yoklarsa diye! Çünkü biz evde yokuz, sadece var-mış gibi yapıyoruz.
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.