Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi tamamıyla sıradışı bir kitap.Romanın farklı bir noktada çok güçlü bir kurgu ve hayal gücüyle yazıldığını düşünüyorum.Karadenizin bir şehrinde sırtını denize dönmüş Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastenesinin doktorları, hemşireleri, çalışanları onların aileleri ve hastaların hayatları hakkında kusursuz bir örgü ile birbirine nasıl bağlandığını heyecan ve hayretle okuduğunuz bir kitap.Hastanenin neden denize bakmadığını, tek bir pencere dahi açılmadığını, labirent şeklinde biçimsiz olduğunu okurken aslında onun da bir kahraman gibi hikayesiyle romana değişik bir renk kattığını görüyorsunuz.Çok geniş bir karakter kadrosu var.Yazarın karakterlerin hayatlarına geçişi ve tam o karakteri unutmuş konu farklı bir boyut kazanmışken tekrar o karaktere bağlanması çok ustaca.Bu yüzden kitabı okurken karakterlere dikkat etmenizi tavsiye ediyorum.Çünkü ilerleyen sayfalarda hiç ummadık bir anda karakteri görmeniz mümkün.Hikaye sadece Karadenizin bir şehrinde geçmiyor: İstanbul, Ankara, Antalya, Amerika'ya kadar uzanıyor.Akademisyen Ülkü Birinci'nin 14 Şubat Sevgililer Günü için konuşma yapmak üzere hastaneye gelmesi ile sıradışı bir günün kapısı aralanıyor.Hastalardan Barış Bakış'a aşık olan Psikolog Gülnazmiye'nin onu kaçırmak için yaptığı plan hastanede çıkan yangınla ironik bir sona yaklaşıyor.Birçok karakterin olağanüstü olduğunu söylemem yanlış olmaz ama kitabın adı ve hastanenin yapılışının dahi tuhaflıklarla dolu olması bu durumu anlaşılır kılıyor.Zengin karakter kadrosu, geçişler, sorgulayıcı bir üslup, gariplikler, farklılıklar, delilik kavramına bakış, kurulan bağlantılar ile başarılı bir kalem okuduğunuzu anlıyorsunuz.Kitabı merakla okuduğumu itiraf etmeliyim.Okuyacak arkadaşlara keyifli okumalar dilerim. #okudumbitti #kitapyorumu

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,457 okunma

·

158 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cansu Baral