Beklentimi karşılamadı ve saç baş yoldurtacak olaylar vardı. Yine de okunmaz mı diye sorulursa okunabilir derim. 10 üzerinden 6'sı var yine. Hadi 7 olsun ya. Bence bu kararsızlığın ve beklentileri karşılamamasının nedeni kitabı aşırı öven fanları. Bazı olaylar sırf ilerideki olaylara zemin hazırlasın diye yazılmış. Tamam zemin hazırlasın da bu kadar saçma olmasına gerek var mıydı? O muhteşem harika yüce lordlar nasıl bu kadar saftirik olabilir? Ben okurken olaya çok müdahil olmam kendimi karakterlere bırakırım ama ya şöyle desenize, böyle bir teklif de sunsanıza kardeşim diye sinirlendim. Planlar kuruluyor olaylar oluyor ama o aşamayı hiç anlatmıyor mesela. Diğer karakterler biz hallettik o kısmı deyip geçiyor. Hızlıca şunu şunu yapacağız diyorlar yalnızca. Anlatsana yazarcım biz de okuyalım. Plan nasıl kuruldu, neler yapıldı, hazırlık aşaması neydi? SPOİLER İÇERİR! Öncelikle Feyre beni çoğu zaman aşırı sinir etti. Kimin yanına geçerse içten içe onu en güçlü ilan etti bu birinci. Yazarın Cam Şato kitabını da okuyorum ve güç konusunda abartıya kaçtığını düşünüyorum. Fantastik kitapları güzel yapan şeyler gerçekçi temellere dayanmasıdır. Karakterleri parlatmak için çok abartıya kaçıp gerçekçiliği kaybediyor. Güç konusunda dengeyi asla tutturamıyor ve bu yüzden karakterleri epey dengesiz oluyor. Tamam, Rhys'in gerçekten güçlü olduğunu ilk kitapta da okuduk ama bir yerde Tamlin'in pençelerinden hiç korkmuyor mu diye şaşırıyordu yanlış hatırlamıyorsam. O kadar güçlü anlatılan biri için böyle bir düşünceye sahip olamaz. İkincisi; Tamlin'den ayrıldıktan sonra zahmet edip ben seni terk ettim kendi kararımı kendim veriyorum savaşa giriyorum ya benimle ol ya karşımda demedi. Hellooooo! Kaç yaşındasınız ya siz? Bu sırf sondaki olaya zemin hazırlamak için yapılmıştı ve çok bayağıydı hiç yakışmadı yazar. Üçüncüsü; Tamlin ve Rhys'in aile olayında Feyre neden Tamlin'i suçladı? Dördüncüsü; ben çok güçlüyüm havalarındayken birden işe yaramazım tavırlarına bürünmesi... Dengesiz. Beşincisi; sırf Rhys ona eşlik bağını söylemedi diye attığı trip... Ergen. Altıncısı; Rhys halkını korudu herkesten sakladı diye kızması... Kendi halkını korumayacaksa 'bir yerin' lordu olmasının anlamı ne? Ayrıca kraliçelere mal gibi güvendiler. O kadar belliydi ki ne olacağı. Saldırıya uğrayınca hemen misilleme yaptılar ve çok kolay olmasından hiç işkillenmediler. Bak sen şu muhteşem yüce lorda ve onun evrendeki en güçlü savaşçılarının muhteşem zekasına! Ablalarının saçma sapan bir şekilde peri olması nasıl bir zorlama peki? Hele o eşlik bağları... Feyre ve Rhys'in fingirdeşmeleri tatlıydı. Birbirlerine yazdıkları notlar da öyle ama ilk sevişmeleri duygudan uzak ve ruhsuzdu. O kadar bekledik bu mu yani? Çok olay vardı bir yerden sonra kafa kalmıyor. Olaylar bir yere bağlanıyor ama bazen gerek var mıydı diye soruyor insan. Sonundaki Feyre hoşuma gitti açıkçası. Özellikle Lucien'e sırıtması. Üçüncü kitabı okumayı düşünmüyorum. En güzel kitabı dedikleri ikinci kitap bende çok da büyük bir etki bırakmamışken üçüncü kitaba vakit ayırmak istemiyorum. Biraz epik fantastik okuyup kendime gelmem lazım.

Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20203,026 okunma

·

193 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

bir yokmuş bir daha yokmuş.