1980’lerin kaleme alınmamış (ve imkânsız) öyküler listesine bir tane daha ilave edeceğim: 'Suskunluğun Kısa Tarihi.'
Annem suskunluğundan muhteşem yemekler yapardı: kabak kızartması, fırında kuzu, börekler...
Her şey birkaç yemekle söylenebilirdi. Ancak şimdi anlıyorum annem ve babaannemin neden bu kadar güzel yemek pişirdiğini. Onlar yemek pişirmezdi, öykü anlatırdı.
Kolböreklerinin ve balkabağı böreklerinin labirentleri binbir gece masalları kadar lezzetli ve karmaşıktı. Eksik olan Bulgar destanı budur, börek destanı.