Gönderi

384 syf.
9/10 puan verdi
intahar ve bu gibi göz ardı edilen gerçekler
SPOİLER VAR!!! Hayatımızın her kısmında olduğu gibi intahar ve psikolojik rahatsızlıklar her zaman arka plana atılan ve göz ardı edilen bir konu oluyor. Ama neden? Çünkü bazı insanlar bu konuların ne kadar ciddi bir şey olduğunu anlamıyor. Ya da fark edemiyorlar. Bir insanın başını sokacak bir evi, önünde yiyecek yemeği, yanında ailesi varsa neden intahar etsin ki? Bu ilgi çekme çabasından başka bir şey değil diye düşünüyor olabilirler. Ama keşke herşey o kadar basit olsa. İnsanlar evleri ya da yiyecek yemekleri var diye hiç bir zaman kendilerini kötü hissetmese ve bu gibi şeyler yapmasa. Tabiki hiçbir şey böyle olmuyor. İnsanların dışarıdan gördükleri küçük bir söz bile onlar için çok yıkıcı bir durum olabiliyor. Bu konunun kitapta çok güzel bir şekilde işlendiğini düşünüyorum. Finch her zaman okulda bir zorbalık görüyordu ve bu konuyla baş edemiyordu. Ve içten içe kendine söylenen o sözlere de kendi inanıyordu. Ucube olduğunu, deli olduğunu kendi de söylüyordu bazen kitapta. Ama aslında öyle değildi. Bazen insanların psikolojik sorunları olabilir, ki bu gayet doğal bir şey. Ama böyle zamanlarda insanlar profosyenel bir yardıma muhakkak ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Zaten Finch bipolar bozuklukla savaşıyordu ve bu gerçekten hafife alınması gereken bir konu değil. O duygu iniş ve çıkışlarıyla baş etmeye çalışmanın ne kadar zor ve yorucu olduğunu hayal edemiyorum bile. Ama ben Finch in intaharında çoğunlukla ailesini suçluyorum. Zaten anne ve babası ayrılmadan önce evde hep bir şiddet varmış ve bundan çok etkilenmiş. Ama ailesi ayrıldıktan sonra annesinin kendine gelememesi de onu yıpratmış. Ailesi için hep bir kötü evlat olduğunu düşünüyordu. İstediği zaman çıkıp gidiyordu ve evde ona karışan kimse yoktu. Varlığıyla yokluğu birdi resmen. İşte esas bu konuda ben çıldırıyorum. Yani evet insanlar boşanabilir ve bu iki taraf için zor bir dönem olabilir ama niye kimse bu çocuğun ne yaptığını sormuyordu? Aslında babası için zor bir dönem olduğunu düşünmüyorum çünkü anladığım kadarıyla boşandıktan sonra hemen başka biriyle evlenmişti zaten. Ama yinede ne boşanma ne başka bir şey çocuklarını ihmal etmek için geçerli bir sebep değil bence. Ama gerçekten bir çocuğa bakamayacaksan, sorumluluğunu alamayacaksan çocuk doğurmamanın zor bir şey olduğunu düşünmüyorum. Sonuç olarak bir candan bahsediyoruz. Finch kaybolduktan sonra polisi bile aramamaları şaka gibiydi doğrusu. Finch bence çok garip ve derin bir karakterdi. Odasına hoşuna giden kelimeleri yazıp asması, insanların intahar etme yöntemlerini araştırıp hakkında yorumda bulunması, gitar çalması ve bunun gibi yaptığı bir çok şey onu güzel ve özel kılıyordu bence. Bazen acaba kitabın başından beri intaharını planlıyor muydu diye düşünmeden de edemiyorum. Birazda Violet hakkında yazmak istiyorum. Bence Violet mental olarak çok güçlü bir karakterdi. Şahsen ben ablamı kaybettikten kısa bir süre sonra sevdiğim birini kaybetsem kendime gelebilir miydim bilmiyorum. Ama Vİolet in Finch in ölümü hakkında kendini suçlamasına katılmıyorum. Çünkü insan karşında mental olarak pek stabil biri olmayınca gerçekten nasıl davranacağını kestiremiyor. Ki her şeye rağmen Violet in Fİnch e bir çok konuda dokunduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak kitap psikolojik sorunlar ve intahar konusunda gerçekten bir farkındalık yarattığını düşünüyorum. Ve eklemeden edemeyeceğim yazarında yakın arkadaşının ve sevdiği birinin intahar etmiş olması beni çok etkiledi. Bence özellikle bu konular hakkında küçük de olsa bir fikir sahibi olmak isteyen ya da kendi de bu şekilde hissedip yanlız olmadığını görmek isteyen kişiler için çok güzel ve etkileyici bir kitaptı. "Bazen bazı şeyler gerçek olmasa bile biz öyleymiş gibi hissederiz, Ultraviyole."
Hayatın Kıyısında
Hayatın KıyısındaJennifer Niven · Pegasus Yayınları · 20162,702 okunma
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.