Zira Misver b. Mahreme, dayısı Ebû Cehil'e Muhammed'(s.a.v.) konusunda işin gerçeğini sormuş ve aralarında şu diyalog geçmişti:
- "Dayı! Daha onun iddiasını bile dinlemeden siz Muhammed'i yalancılıkla mi itham ediyorsunuz?
Ebû Cehil şu cevabı vermişti: "Ey bacımın oğlu! Muhammed bizim aramızda "emin" diye anılan bir gençti. Hiçbir vakit onun bir yalan söylediğini görmüş değiliz."
- Peki neden ona uymuyorsunuz?
- Yeğenim! Biz ve Hâşimoğullar bir onur yarışı içerisin deydik. Onlar da yemek yedirip su içirirlerdi biz de... Onlar da koruyup himaye ederlerdi biz de. Her yönden birbirimizin dengiydik. Tam onlarla kulak kulağa giden iki yarış atı durumuna gelince onlar kalkıp 'Bizden bir peygamber çıktı.' dediler. Şimdi biz bunun benzeri bir meziyeti nereden buluruz.
Başka bir hadisede geçtiğine göre Hz. Peygamber, Ebû Cehil'e rastladı ve onunla musafaha yaptı. Bunun üzerine bir adam Ebû Cehil'e "Bu sâbiî ile el sıkışan sen misin?" diye sordu. Bunun üzerine Ebû Cehil, “Allah'a yemin olsun ki ben onun peygamber olduğunu biliyorum. Ancak biz ne zaman Abdümenâfoğullarına tabi olduk da şimdi olalım." şeklinde cevap verdi
Başka bir rivayete göre Ahnes b. Şerîk, Bedir Savaşı gününde Ebû Cehil'e “Ey Ebûl-Hakem! Bize Muhammed hakkındaki görüşünü söyle, o doğru mu söylüyor yoksa yalancı mıdır? Doğrusu burada senin ve benim dışımda Kureyş'ten sözümüzü işitecek kimse yoktur dedi." Ebû Cehil "İyi dinle! Allah'a yemin olsun ki Muhammed doğru söylemektedir. Bugüne dek yalan söylediği de vaki değildir. Ancak Kusay'ın nesli livâ hicåbe, sikâye ve nedve işlerinin başına geçip yürütürse Kureyşin geri kalanı ne yapacak?" diye cevap verdi. 18 Belki de Ahnes b. Şerîk'in Bedir'de Zühreoğullanna Mekke'ye dönme yönünde nasihatte bulunmasına neden olan da bu konuşmaydı. Mademki mesele asabiyet ve kabilecilikten ibaretti, o hâlde Hz. Peygamber in dayılan olan Beni Zühre nasıl olur da Ebû Cehil'in aklına uyup kendi yeğenleriyle savaşırlardı.
Sayfa 143 - VADİ YAYINLARIKitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.