İçinde dokuz öykü var.Hepsi ayrı güzel.Öyle ki; kitabı bitirince yorum yazacağım, en sevdiğim öyküyü seçeyim diye tekrar sayfalara göz gezdirdim. Ve bir türlü karar veremedim. Kitabın ilk öyküsünü çok sevmiştim."Dolap Beygiri" Yazar her zaman kullandığı o tatlı mizah ile hemen kitaba bağlamıştı beni.Ama sayfayı çevirince banka tabelasını çalan gençlerin beni gülümseten, güldüren öyküsü "E"yi gördüm.Bu da çok güzeldi dedim.Sonra ilerideki sayfalardan "Hurda Franco" öyküsündeki Mara doooo na sesleri çağırdı beni, beni ne çabuk unuttun diye sitem edercesine.Tam orada takılmışken "Sonunardı" öyküsündeki doğanın kendine dönüş çabalarının hüznü geldi çöktü üzerime.Son öykü olan "Nassaulu İsa"da göz kırptı tam kitabı kapatırken.Netekim ben seçemedim.Seçimi size bırakıyorum.