Gönderi

kahverengi gözler
Gözleri soğuk bir deniz gibi alıp götürüyordu beni. Onun gözleri öyle güzeldi ki, güneşe bakmak gibiydi, lakin can yakmıyordu. O... Gözlerindeki ruh, işte o bana bakıyordu. Büyük bir dünyada ona rastlamak bir şans olsa gerek. Şans mı? Evren şansları kabul eder mi? Belki de evren onun gözlerine bakmama müsaade etti. Belki de tanrı bizi bir araya getirdi. Onun gözlerinin içine baktığımdaki yaşanan frekans uyumu, Newton'un kütle çekimi bulması gibiydi. O ve ben... Birbirimizi çekiyorduk! Bu sefer hayat bizi Julia ve Winston gibi ayırmamıştı. Raskolnikov ve Sonya gibi sabır etmemizi istiyordu. Sonunda! Gerçekten hayatta hissettim. Bir ömür geçireceğim biri ile 5 koca saat. Yaşanan 8 olayları tanrının varlığı kadar netti. 7. Senfoninin 2. Kısmı gibi, hızlı ve heyecanlıydı bu gün. Okulun aksine bir çok fikir katmıştı bana. O sırada, uzun zaman sonra ilk kez meyus değildim. Mutluydum! İçimi dökmek güzeldi. Bu gün öğrendiğim: bir şarkı gibi geçiyor hayat. Mamafih değerini bilmek, güzel kişilerle izafiyeti yaşamak lazım. Onun gözlerinde hayatı ve yaşamı bulmak gibi...
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.