Mesela Osmanlı İmparatorluğu, komşularıyla karşılaştırıldığında yabancıları daha müsamahalı davranan bir imparatorluktu. Sadece Macar'ın birine top döktürmekten bahsetmiyoruz; Balkanlardaki ilk yayılma sürecinde Hıristiyanların nasıl kendi içine alıp absorbe ettiklerini İnalcık
Lowry ve daha birçoklarının çalışmalarından okumak mümkün. Bunların bir kısmının dinini koruyarak devlete entegre olmasında bile bir sakınca görülmemişti; onbeşinci yüzyılda Hıristiyan sipahilere rastlamak işten bile değil. Gerçi bu esneklik imparatorluk sistemi oturdukça azalacak; zira karşımızda biraz da adam yokluğundan kaynaklanan bir durum var.