Dikkat gözyaşı içerir! Plazalar Prensi Bora Bilirhan; hırslı, zeki genç yaşta üst basamaklara çıkmış bir CEO. Eda, Bora'nın eşi. Eşine aşık, hayatını Bora'ya adamış, onun en büyük destekçisi olan güzel bir kadın. Eda hamileyken ağır bir kaza geçirir ve bebeğini kaybeder. Bu durum psikolojik sorunlara yol açar. Eda evden çıkamaz hale gelir. Bora çok önemli bir toplantıya gider. Eve döndüğünde plazanın önünde bir kalabalık ve ambulansla karşılaşır. Eda onuncu kattan düşmüştür. İlk başlarda Eda'nın ölümü kaza olarak düşünülsede cinayet mi intihar mı konusunda şüpheler oluşur. Bora için bu durumun tek çözümü Eda'nın günlüğündedir. Asıl şimdi başlıyor gözyaşı. Eda'nın son bir aydır yaşadıklarını ve hissediklerini okudukça ne kadar yalnız olduğunu, yalnızlığını gidermek için yanlış arkadaşlıklar kurduğunu öğreniyoruz. Ve en önemlisi de Bora'ya ne kadar ihtiyaç duyduğunu... Ayrıca Eda'nın değişimine şahit oluyoruz. Bununla birlikte Bora'nın pişmanlığına ve Eda ile değişimine... İlk başlarda Bora'yı gördükçe ona - belki biraz acımasızca olacak ama- son pişmanlık neye yarar demek istedim. Sonra çektiği acıyı gördükçe acıdım. Yazarın anlatımına bayıldım. Dibine kadar duyguları yaşadım. Gözyaşları içerisinde okudum. Sonlara doğru heyecan artan psikolojik gerilim. Öyle bir sonla bitti ki kitap, devamı gelecek gibi. Umarım gelir. Sevdiklerinize vakit ayırmayı ve onlara sevdiğinizi söylemeyi unutmayın. Çok geç olmadan...

Sakın Günlüğümü OkumaAyça Warner · Karakarga · 036 okunma

·

125 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

funda özbek