Çıkar, tutku ve büyüklük taslama gibi zaaflar; yeryüzünü kana bulayarak dünya sahnesini sürekli değiştiriyor, bu yıkıntıların ortasında gelenekler uygarlaşıyor, insan ruhu aydınlanıyor, soyutlanmış uluslar yakınlaşıyor, ticaret ve politika dünyanın dört bir yanını birleştiriyor ve tüm insan kitlesi, sırasıyla sükunet ve çalkantı, iyilik ve kötülük dönemlerin den geçerek, ağır adımlarla da olsa, gittikçe artan bir mükemmelliğe doğru sürekli ilerliyor.