Gönderi

... Bazı geceler, keyifsiz ve dalgınsam, zor uykuya dalarım. o zaman salona, koltuğa dönüp birkaç sigara daha içerim, ışıkları yakmadan. Küçük, sıradan, gündelik şeyler düşünmeye çalışırım: bir sevinç ya da öfke izi arayarak. Bulursam sevinirim. Çoğunlukla bulamam. Koridorda, odalarda, şöyle bir dolaşıp, yatağa dönüp uyurum. rüyalarımda, –uzun süredir– yabancı, ürkütücü, hiç tanımadığım, yorgun kalabalıkların doldurduğu bazı kuzey şehirleri görürüm. Kaybettiğim, ne olduğunu da hatırlayamadığım bir şeyi ararım, silahlı bir grubun içinde olurum kimi zaman. Birbirlerine çok benzeyen rüyalarımda, arada, bir de ev vardır. içinde bunaldığım bir ev. Çatlayan su boruları, saçma komşular ve kırılan pencereler, bardaklar, sürahilerle uğraşırım. Bazı geceler, silahlı grubun lideri gibi bir şey olduğumu da görürüm. Ama bizim silahlar çoğunlukla gerektiği gibi çalışmaz: korkulu bir geri çekilme, sığınaklar, yeraltı geçitleri, ıslak, tanımadığım ölü bedenler. Zaman zaman, bir de insan vardır yanımda, duygu olarak tanıdık, yüzü belirsiz: bir kadın. Annem mi, bir sevgili mi, bir zamanlarki karım mı, olmayan kız kardeşim mi... Kim? Tanımlanmamış rolüyle ve kişiliğiyle, benimle hiç konuşmadan, yanımda ama uzağımda, olan biteni izler, bana bakar, hiçbir şeye karışmadan. Geceleri sık sık, rüyalardan yorgun, uyanırım. ...
·
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.