Frankl, Sigmund Freud ile okul dönemlerinde mesajlaşmış, ayrıca o dönemde intihar ve depresyon konusunda uzmanlaşmış bir gençti.Bir süre sonra Freud dan uzaklaşıp, Alfred Adler düşüncesine katıldı ama anlam arayışı onu Adler den de uzaklaştırdı.Öğrencilerin çok intihar ediyor olması ile ilgili ücretsiz öğrencilere terapi verdi ve bunun sayesinde 1928-1931 arasında hiçbir genç intihar etmedi.Daha sonra Avusturya, 2.Dünya Savaşı döneminde Nazilere teslim oldu ve ailesi ile birlikte kampa gönderildi.Karısı tifüsten, babası zatüreden,anne ve erkek kardeşi ise gaz odasına gönderilerek öldü.Frankl kamptan kurtulduktan sonra ömrünün sonuna kadar hayatını kitap, psikoloji, nöroloji ve logoterapiye adadı.Büyük ödüllerden Pfizer ödülü de aldı. Kitaba geçmeden önce logoterapinin de tanımına bakalım. Logoterapi Viktor E. Frankl tarafından geliştirilmiş bir kuramdır. Logoterapi ; anlam yoluyla terapi anlamına gelmekte ve danışanın yaşamında var olan gizli anlamların , ifadelerin farkına varmasına yardımcı olmayı hedefler. Kitabı anlamak adına kitaptan güzel bir alıntı: "Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmak demektir. Yaşamın anlamı varsa, ıstırap ve ölümün de anlamı vardır ancak kimse bir diğerine bu amacın ne olduğunu söyleyemez.(sayfa11)" Birinci Kısım: Toplama Kampı Deneyimleri "Bu kitap, olayların ve olguların değil kişisel anıların; milyonlarca tutsağın defalarca yaşadığı deneyimlerin bir beyanıdır." Bu bölümde yazar bölümün adından da anlaşılacağı üzere toplama kampında yaşadıklarını anlatıyor. Bu yaşananlar kendi hayat deneyimi olduğundan yazar şu notu da düşmüş: "Psikoloji, belli bir bilimsel mesafe gerektirdiği için konunun metodik bir sunumunu yapmak epey zor bir girişim ancak gözlemlerini kendi tutsaklığı sırasında yapan bir insan gerekli mesafeye sahip olabilir mi? Bu mesafeye, dışarıdan bakan biri kesinlikle sahiptir ancak o da gerçekten değerli tespitler yapmaktan çok uzaktır. Olanları sadece içerideki bilebilir. Yargılar nesnel olmayabilir; değerlendirmeleri abartılı olabilir. Bunlar kaçınılmazdır. Herhangi bir kişisel yanlılıktan kaçınmaya çalışılmalıdır ve bu tür bir kitabın en büyük zorluğu da budur." Auschwitz, Nazilerin Yahudiler'e yaptığı <insanlık> dışı işkence ve tutumlarının en yoğun olduğu kamplardan biri. Kitabı okurken kendimizi o kampta hayal etmek ve her an ölecek gibi yaşamanın ve bundan dolayı geleceği görememenin tüm hedefleri bir kenara bırakmanın ne demek olduğunu düşünmek gerek. Her bir tutsağın kolunda tutsak numaraları yazılı ve kendilerine isimleri ile değil numaraları ile hitap ediliyor. (Auschwitz hakkında bilgi edinmek için şu videoya bakabilirsiniz~> youtu.be/kFaI3nrxkak) "Her bir nakil aracı belli bir sayıda tutsağı götürmek zorundaydı. Bunların hangi tutsaklar olduğu o kadar önemli değildi çünkü her biri sadece bir SAYIDAN ibaretti." Burada önemli bir ve ilginç bir noktaya daha değinmek istiyorum. Bütün bu açlık sefalet ve işkencelere rağmen tutsakların sığındığı önemli bir duygu vardı: Mizah. Birbirlerinin bu halleri ile alay edebiliyor ve bu sayede bu acılara karşı daha rahat göğüs gerebiliyorlardı. "Toplama kampında sanatın herhangi bir suretine rastlana bileceği fikri dışarıdan bakan biri için bile yeterince şaşırtıcıyken, orada sönük de olsa veya birkaç saniye veya dakika da sürse, bir mizah hissine rastlanabileceğini duymak daha da şaşırtıcı olacaktır. Mizah, ruhun kendini koruma savaşın da bir başka silahıydı. Mizahın sadece birkaç saniye bile olsa insana, başka her şeyden fazla olarak her durumun üzerine çıkabilecek bir mesafe ve beceri sağladığı iyi bilinir. İnşaat alanında yan yana çalıştığımız bir arkadaşıma mizah duygusu geliştirebilmesi için eğitim vermiştim. (S.55)" İkinci Kısım: Ana Hatlarıyla Logoterapi Logoterapi kavramı yazar Victor Frankl tarafından ruhbilimine kazandırılmıştır. İkinci bölümde bu kavram üzerine yazan yazar ayrıca birinci bölümün oluşturduğu altyapı üzerine eklemler yaparak ikinci bölümde daha nokta atışı cevaplar vermiştir. Anlam istencinden, Psikiyatrinin yeniden insanileştirilmesine kadar pek konuya kısa cevaplar vermiştir. Daha sonuç odaklı ve doyurucu bir bölümdü. Üçüncü Kısım: 1984 Ek Yazısı Trajik İyimserlik Lehine " Bu bölüm, 1983'te Bati Almanya'daki Regensburg Universitesi'nde gerçekleştirilen Dünya Üçüncü Logoterapi Kongresi'nde verdiğim bir dersten oluşturulmuştur." Bu bölümde Frankl aşağıdaki üçlü üzerinde durmuş. 1)Acı 2) Suçluluk 3) Ölüm Bu bölümde yazar bu üçlü ile nasıl mücadele edeceğimizi ve bunları lehimize nasıl çevireceğimiz üzerinde durmuş. "Dünya kötü bir durumdadır ve her birimiz elimizden gelenin en iyisini yapmazsak daha da kötüsü olacaktır. Bu yüzden de uyanık olalım. İki şekilde uyanık olalım: Auschwitz'ten beridir insanın neler yapabileceğini biliyoruz. Hiroşima'dan bu yana ise neyin tehlikede olduğunu..." (sayfa 155)

İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202325 okunma

·

135 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

taa