Hayatımın totaliter bir rejimde başladığını biliyor muydum? Bunu nasıl bilebilirdim? Bir kez olsun canice ve sadistçe muamele gördüğümü biliyor muydum? Bunu düşünmeye hiçbir zaman cesaret etmemiştim. Annemi sorgulamak yerine, haksız muamele gördüğüm, değersiz göründüğüm gibi duygularımın doğruluğundan şüphe ediyordum. Ayrıca, başka anneler de tanımıyordum ki, bir karşılaştırma yapabileyim. Annem, sürekli kendini feda ettiğini, görevinin bilincinde olduğunu dile getirdiği için bütün bunlara inanmak istiyordum. Ona inanmak zorundaydım çünkü gerçeği bilmek beni boğar, öldürürdü. Eğer annem benimle konuşmuyor, benim sorularımı cevapsız bırakıyor, açıklama isteğime aldırış etmiyor, gözlerini benden kaçırıyor ve sevgime soğuk karşılık veriyorsa, o zaman kabahat, sadece benim kötülüğümdeydi, diye düşünüyordum. Bir çocuk "Annem benden nefret ediyorsa, o zaman nefret edilecek biriyim" diye düşünür.