Betimlemeler, betimlemeler, betimlemeler... Betimlemelerle dolu bir eser okudum ve söylemem gerekiyor ki, ben ağır ve uzun betimlemeleri sevemiyorum. Kitap benim için akmıyor bir türlü, okurken ağırlık çöküyor üstüme. Belki betimlemelerle dolu olunca kitapları daha akıcı bulanlar vardır, saygım sonsuz o kişilere. Bunları söylediğim için betimleme düşmanı olarak da görülmek istemem asla, ben de kendi çapımda yazı yazan ve bundan büyük bir zevk alan biri olarak, betimleme yapıyorum; betimlemelerin anlatımı anlaşılır ve canlı kıldığını, edebiyatın vazgeçilmez bir unsuru olduğunu biliyorum. Ama Sevgili Proust'un uzuuuun betimlemeleri beni yıprattı. Bunun sebebinin her cümleyi aklımda tamamen net bir şekilde canlandırmak istemem olduğunu düşünüyorum. Böyle olunca, uzun betimlemelerde kopuyorum bir yerden sonra, canlandıramıyorum ve bunalıyorum. Yine de böylesine betimleme yapabilmenin de çok kıymetli bir yetenek olduğunu düşünüyorum, her ne kadar beni sıksa da. Betimlemelerin uzunluğunu ve (bence) çok fazla gereksiz detay vererek anlatımı sıkmasını bir kenara bırakırsak (ben bırakamıyorum ama), güzel bir roman okumuş oluyoruz. Romanın esas amacının "zaman" kavramının üzerinde durmak olduğunu dikkate alırsak, yazarın olayları anlatışı zihnimizde daha rahat oturabilir, hatta ihtimal de değil, kesinlikle daha rahat oturur. Bunun yanında yazarın insan psikolojisini, belleği derinlikleriyle tanıdığını ve bunu çok ustaca ifade edebildiğini de görüyoruz eserde; bizi alıp götürüyor bu kısımlar. Kurgu da merak uyandırıcı bence; sırf bu olayların devamında neler olduğunu merak ettiğim için, biraz ara verdikten sonra, her ne kadar uzun betimlemeri beni yıpratıyor olsa da devam kitaplarını almayı düşünüyorum. İncelememi bitirmeden önce, Proust'un hayata çok derin ve ince baktığını, hayata bakışını hayranlık uyandırıcı bir şekilde ifade ettiğini ve hayata tıpkı Proust gibi bakan insanların onu okurken büyük bir zevk alacağını, çok güzel şeyler edineceğini söyleyerek bu eserin aklınızda güzel kalmasını isterim. Serinin bir sonraki kitabında Proust ile tekrar karşılaşınca daha da hoş şeyler söyleyebilmeyi diliyorum.

Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,273 okunma

·

84 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yüsra Cincik